Ruh Eşin Nerede-Can aydoğmuş-kitap lansmanı-Ruby restaurant-Yılmaz Parlar


Hayatda Başarıyı Öğrenmek


Ruh Eşin Nerede? İsimli kitap, zihninizin gücünü kullanarak kendi realitenizi yaratma sürecinde mükemmel bir rehber. Dünyanın size sunduklarını almak yerine, istediğiniz hayatı yaratmada kasıtlı bir rol oynayabilirsiniz. Bu ilişkilerinizden servetinize kariyerinizden, sağlığa kadar her şey için geçerlidir. Gerçek ruh eşini bularak mutlu olabildiğiniz gibi ilişki kurmayı, geliştirmeyi ve başarılı olmayı öğreneceksiniz. Mutluluğu mıknatıs gibi çekeceksiniz.




Başarılı olmak için onu görmeli ve zihnine inanmalısın. Çekim yasası hayatınızda her zaman iş başındadır. Sır, çekim yasasını kendi yararınıza nasıl kullanacağınızı öğrenmektir. Tezahür gibi çekim yasası tekniklerini kullanmıyorsanız, bildiğinizden çok daha fazlasını kaçırıyorsunuz. Başarı oradadır ve hayatınıza nasıl çekeceğinizin sırlarını yalnızca siz bilirseniz, her zaman elinizin altında.


Tezahür nedir? Tezahür, hayatınızda başarıya ulaşmak için çekim yasasını kullanmayı içerir. Gerçek ruh eşinizi bulmak ve istediğiniz hayatı yaratmaya başlamanıza yardımcı olmak için başarılı tezahüratları, şaşırtıcı öğreti niteliğinde “Ruh Eşin Nerede”  akıcı 416 sayfalık kitapta bulacaksınız.




Öngörüleriyle, farkındalık çalışmalarıyla ve ödüllü kişisel gelişim kitaplarıyla Can Aydoğmuş “Ruh Eşin nerede” yeni kitabın lansmanını Ortaköy Ruby Restaurantda, İstanbul’un son derece cemiyet hayatında tanınan elit isimlerin davetli olduğu, görkemli bir partiyle gerçekleştirdi.


Yepyeni ritüellerle tanışacağınız, hayatınıza bambaşka bir gözle bakmanızı sağlayacak bu “Ruh Eşin Nerede” kitap içerdiği sıra dışı başlıklarla da dikkat çekiyor.

Muhteşem lansmanda konukların tamamına imzaladığı Ruh Eşin Nerede kitabında yer alan başlıklardan birkaçı şöyle; Yaşamı İçimize Alıyor muyuz? Ruh Eşi Kimdir? Şükrettiğinizde Mucizeler de Beraberinde Gelir, Bir İlişkiye Gerçekten Hazır mısınız? Ne İstemediğinize Değil Ne İstediğinize Odaklanın, İnsanlara Değil, Yaşama Güvenin, Enerji Bağları, Kalbiniz ve Zihninizin İstekleri Aynı mı?, Alan Açmak, Bağ Kesmek, Tüm Ömrünüz Boyunca Yaşama Ne Kodladınız?, Evinizde, Sosyal Yaşamınızda ve Kendi Enerji Alanınızda Detoks



“Sizi her anlamda mutlu edecek ve tamamlayacak insanı hayatınıza çekmeye hazır mısınız? -Milyonlar eşini bulacak- Gelişmeyen her şey çürümeye mahkumdur.”diyen Yazar Can Aydoğmuş insan kendi düşünce gücüyle, iyiye odaklanarak önemli başarılara ulaşabilir. Her türlü başarıyı da ilham veren- öğreten, “Ruh Eşin Nerede?” Lansmanında Kitap editörü Ayşe Nur Buğalı ve kitabın tasarımcısı Sema İşcan’ı yanına alarak Can Aydoğmuş yaptığı konuşma özetinde “Aşk hayatınızla ilgili farkındalığınızı artıracak, sürekli aynı yanlışlara düşmekten ve yanlış insanları hayatınıza çekmekten kurtulacak ve tekrar ettiğiniz hataların ardında yatan sebepleri keşfedeceksiniz.




Bu kitapla birlikte, aşk ilişkinizin derinliklerine inmek ve daha mutlu bir aşk hayatına sahip olmak için uygulamanız gereken ritüellerin ve tekniklerin yanı sıra; rüyaların önemi, gezegenlerin ve astrolojik haritalarınızın etkileri, Feng Shui teknikleri, eskilerle bağ kesme yöntemleri ve olumlama çalışmaları gibi birçok konuda bilgi sahibi olacaksınız.


Dahası, nihayet farkındalığa ulaştıktan sonra özgürleşecek, özgürleştirecek ve aydınlanma yolunda ilerleyerek hayatınızda mucizelere tanık olacaksınız!” dedi ve davetlilere, kitap editörüne tasarımcımsına, orijinalliğe dikkat çeken benzersiz etkinlik organizasyon ekibine, nefis menü sunan Ruby restaurant hizmetine teşekkürlerini sundu.




Etkinlik Sera davet dekoru, Lacilla Events tarafından gerçekleşti. Davetliler zaman zaman hediye edilen kitaba göz gezirdirken editör Ezgi Peşken, Senarist, yazar, akademisyen Aylin Doğan, Girişimci iş kadını Tuçe Peksayar’ı okurkan görüntüledik. Senarist, yazar, akademisyen Aylin Doğan ile yaptığımız sohbetde  “Ruh Eşin Nerede” kitabı çok beğendiğini soluksuz okuyacağını söyledi.


Moda Güneşi Cemil İpekci’de uzun süre yakın dostlarıyla “Ruh Eşin Nerede” kitabın sohbetini yaptılar. Can Aydoğmuş Cemil İpekci’ye kitabı imzalarken görüntü aldık.


Mutlaka okunması gereken “Ruh Eşin Nerede” kitabı gerçek ruh eşini bularak mutlu bir hayat süreceğiniz gibi, ilişkilere öncelik vermeyide öğreneceksiniz. Her türlü başarı için iyi ilişki şartdır. Başarının yolu iyi ilişki kurmakdan geçer . Akarsu tarafından köklerini gönderen su tarafından dikilmiş bir ağaç gibi olursunuz. Yapraklarınız her zaman yeşildir. 


yilmazparlar@yahoo.com

İstanbul’da Sri Lanka Mutfağı-Beta House-Yılmaz Parlar

İstanbul’da Sri Lanka Mutfağı

Sri Lanka Ankara elçiliği, 10 Şubat 2020 pazartesi günü Bağımsızlık kutlamaları kapsamında, Eminönü tarihi mekan Beta Yeni Han’da gerçekleştirilen bir festivalle Sri Lanka mutfağını tanıtdı.

Sri Lanka Ankara elçiliği ve fabrikaları Trabzon’da Genel Müdürlükleri Adana’da bulunan Beta Tea ile Basın toplantısı düzenlediler.



Basın Toplantısına Sri Lanka Ankara Büyükelçisi Muhammed Rizvi Hassen, Beta Tea Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Uğur, Fatih Belediye Başkanı  Ergün Turan katılarak birer konuşma yaptılar.


Sri Lanka'yı Türkiye'de sergilemek için Bağımsızlık ayı olan Şubat ayında bir dizi etkinlik düzenledi. Büyükelçilik ilk kez İstanbul'da bir yemek festivali gerçekleştirdi.



Muz, tarçın, Hindistan cevizi, muskat ağaçları ve kendine özgü lezzetleri ile dünyanın en çeşitli baharat ve meyvelerine sahip Sri Lanka, bu lezzetlerin bir kısmı masa üzerinde teşhir edildi.
Geleneksel bereket getirmesi için kandil lambederdeki kandil fitilleri protokol tarafından yakıldıkdan sonra Sri Lanka Ankara Büyükelçisi Muhammed Rizvi Hassen,açılış konuşması yaptı.

Elçi Hassen “Sri Lanka baharatlı yemek festivali, İstanbul 2020 için hepinize çok sıcak bir dostluk sunuyorum. Sri Lanka halkı İstanbul'u Türkiye'den daha iyi biliyordu.
Türkiye ile ilişkilerimizin tarihi çok eskilere dayanıyor. Osmanlı Sultan Abdülhamid döneminde Sri Lanka İstanbul'u birbirine bağlayan ilk Konsolosluğu kurdu.” Dedi.



Elçi Hassen Kolombo'da dostluğu ve dayanışmayı yansıtan İstanbul caddesi olarak adlandırılan bir sokağın olduğunu,yüzyıllar önce, birçok Türk gezgin ve tüccar Sri Lanka'nın bulunduğu deniz yollarını dolaştığinı ve bazılarında çeşitli nedenlerle bir süre kaldığını ifade etdi.

Hassen “Belki baharat ticareti için faliyetde bulundular. Bununla birlikte, modern tarih boyunca temas kurmak için esas olarak insanları insanlara olan yakın temasımızı kaybettik. Yine de bağımsızlığımızın ardından Türkiye ile güçlü bağlayıcı siyasi bağlar kurduk. Türkiye, 1948'de bağımsız olduktan sonra diplomatik ilişkiler kuran ilk ülkelerden biri.

Değişim sayısının (mil olarak değil) uzaklığı nedeniyle, ticaret faaliyetlerinde belki de daha az sayıda değişim olması nedeniyle birbirimizin kültürlerini unuttuk.



Sonra alışkanlıkları, değerleri ve gelenekleri unuttuk. Neyse ki, Ceylon Çay ilişkilerimiz için bir miktar güç sağladı. Umarım bu kararlı ve küçük çaba, Sri Lanka'yı ve İstanbul'u, belki de Türkiye'yi bağlamak için bir yolculuğa başlayacaktır.” sözleriyle ilişkileri geliştirmenin arzusunu taşıdığını gösterdi.

Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Bağımsızlığının 72’nci yıldönümünü kutlayan Sri Lanka ve Türkiye yaklaşık 1000 yıldır, ilişkilerini karşılıklı güven ve saygı temelinde yürüten, küresel düzlemde yaşanan hadiselerde, benzer görüşleri savunarak; benzer tutumları takınan iki kardeş ülke olduğunu söyledi.

Turan, “Bugün burada, ortak bir hafızaya sahip bu iki ülkenin gastronomi gibi önemli bir kültürel miras teması ile bir araya getirilmiş olmasını; gastronomik mücevherlerle dolu Fatih’imizde; bir diğer gastronomi hazinesi ülkenin yemeklerinin tanıtılıyor olmasını, takdire şayan bulduğumu söylemek istiyorum. Bu değerli festivali öncelikle gastronomi adına; farklı tatların, farklı coğrafyalarda tanıtılması adına, oluşturulan bu kültürler arası ilişkinin turizm, ekonomi gibi farklı boyutlara yansıması adına çok değerli bulduğumu bilmenizi istiyorum.” dedi



Turan.bir ulusal mutfak, Bir ulusal giysi kadar tarih yansıtdığını, Filozof Roland Barthes’in sözünü hatırlatarak “Yiyecek dediğimiz şey; Sadece ürünler toplamı değil, aynı zamanda bir iletişim sistemi, bir imgeler bütünü, gelenek ve davranış biçimlerine ilişkin bir bütündür” şeklinde ifadede bulundu.

Beta Tea Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Uğur’un takdir ve teşekkür konuşma sonrası Sri Lanka’nın otantik yemekleri, tatdırıldı.

Genelde deniz mahsülü yiyecekler sunuldu. İlginç sokak yemeği. “Kottu Roti” yumurta, et, sebze, yufkaya benzer ekmek ve diğer malzeme ve baharatların karışımıyla yapılan ve kokoreç gibi ızgarada küçük parçalara bölünerek pişirilen yemek ilgi gördü. Tatlı sevenlerin de unutulmadığı festivalde Asya bölgesinde yetişen bir ağaçtan yapılan, yine Sri Lanka’ya özgü “jagger” denilen bal benzeri şurubun kullanıldığı "Watalappam" sunuldu.

yilmazparlar@yahoo.com

Anfaş’ da Markalaşan Zilli Öküz-Yılmaz Parlar

 Anfaş’ da Markalaşan Zilli Öküz   

Dünyadaki en genç mutfak kültürlerinden biri olan hamburger, yeni nesilin vazgeçilmez tüketim alışkanlığı ve Dünya ülkelerinin gastronomisinde nasyonel markaları olarak varlık göstermektedir.





15 - 18 Ocak 2020 tarihleri arasında tek çatı altında gerçekleşen, 31. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları, ve 27. Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas fuarında, Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) etkinlik programları turizme önemli katkıda bulundu. “ Yerliyse Yeriz Yerliyse Kullanırız” konseptli organizasyon içerisinde workshoplar, paneller ve bölgesel genç aşçıların yemek yarışmaları yapıldı.

Bu rekabet yoluyla uluslararası alanda ayırt edilme ve Türk mutfağının gastronomi ve yerel ürünlerinin elçisi olacak üst düzey şefler olma şansına sahip kıldı.




Yalnızca sektör firma ve satın alma alıcıları ziyaretcilerine açık olan Anfaş fuarda ilgimizi çeken, “Zilli Öküz” markalı hamburgeri deneyliyebilmek için oluşan oldukça uzun hamburger sever kuyruğuydu. Sıraya giren hamburger sever çocuklardan birine Zilli Öküz adını söylediğimizde hemen gözlerinde özlemi gördük.

Firma yetkilerinden aldığımız bilgilerden sonra üretim ve restaurant zincirlerini ziyaret etdik.  “Zilli Öküz” Fast food zincir sahibi Erhan Karabulut ve Ceo Erkan Akca başda olmak üzere tüm ekip Kendilerine ve yaptıklarına inanıyorlar. Çok çalışmaya keyifle hazır olduklarını haftada yedi gün, günde 12 saat çalışıyorlar. Çok sabırlılar. “Zilli Öküz” hamburger meraklıları için makul bir fiyatla kaliteli olarak takdir edilen marka haline gelmiş. Zinciri genişletme, büyütme sağlıklı yavaş olarak adım adım yapılıyor. Uzun vadeli hedef koymuşlar.




Zaten, sevilen marka, tanınmayı aşan, güvenilirliğe ilham veren ve gerçek sevilmeyi çağrıştıran bir markadır. Tüketici bilincine 1 numara olarak giren bir şirket, kural olarak, pazarın yarısını işgal eder o nedenle hedef bütünsel bir marka kavramı yaratmaktır. Dahası, marka logo ve kurumsal kimliğin bir birleşimi olarak değil, bir değer sistemi, görüntü tarzı özellikleri, ürünler, bir iş modeli, felsefe ve şirketin misyonu olarak, hedef kitlenin markalarını doğru bir şekilde okumasına kilitlenir.




Firma sahibi Erhan Karabulut yurt dışına açılarak Dünya markası olma hedefini açıklayınca Anfaş fuar ne cevherlere ev sahipliği yaptığına tanıklık ediyoruz. Ceo Erkan Akca ile üretim ve zincir restaurantlarını ziyaret etdik. % 100 Dana özel etden alınan et sinir ayırma makinesinden geçerek sıfır sinirsiz kıyma haline geliyor, katkısız tamamen organik özel soslarıyla lezzet katarak şoklanıyor. Lojistik adresleri hiç değişmiyor. Et başlangıcından itibaren aynı yerden temin ediliyor.

Restaurant zincirde masa üstündeki camların altına hamburger sever çocukların mesajlarına gözümüz takılıyor. Tamamı “Zilli Öküz, seni çok seviyoruz” gibi beğeni sözleri yazılı.
Her ne kadar, Fast food kültürünün suç listesini sıralayan çağrı yapanların, “Doğal çevreye yapılan tahribatı hızlandırdı. Zengin ile yoksul arasındaki uçurumu derinleştirdi. Obezliği, aşırı kilo hastalığını doğurdu ve yaygınlaştırdı. Kültür emperyalizmi yoluyla başka kültürleri tahrip etti, dengelerini bozdu.” Sözleri olsada sağlıklı doğal ürünlerle hizmet verildiğinde normal et yemeğiyle örtüşürler. Dolgu maddelerince istenmiyen zararları oluşuyor.

% 100 Dana özel etden yapılan “Zilli Öküz” Hamburgerin diğer örnekler gibi Dünya Ülkelerinde olması, Türkiye adına her Türk adına son derece gurur verici marka olur.

Yemek kültürel deneyimin ayrılmaz bir parçası olduğundan, bazıları gıda turizminin varış pazarlamasını desteklemede önemli bir rol oynadığına inanıyor.
Mutfak deneyimi seyahat için gittikçe daha fazla odaklanılmaktadır. Binlerce yıl boyunca yoğun ilgi gören ancak yeni bir trend olarak farketdiğimiz gastronomi turizminde, otellerin, restoranların ve tur acentelerinin yetişmesi gereken içerik stratejisi ve geliştirmeye odaklanan bir dizi dijital pazarlama eğilimine ihtiyaç var.

Yemek turizmi büyüyen bir turizm cazibe merkezi olduğundan, oteller ve tur acenteleri, mutfağa odaklanan düzenli turlar düzenleyerek belirli ülkelerde belirli Türk mutfaklarını tanıtabilir olması 





Fuarda TAFED tarafından yapılan etkinlikler; Dünya mutfağında daha iyi bir yaşam kalitesini teşvik etmek; kendine özgü yemek kültürlerini vurgulamak; daha iyi sağlıklı ve sürdürülebilirlik için eğitmek; yaratıcılığı beslemek; turizm standartlarını iyileştirmek; ve gastronomik yeniliği teşvik eder niteliğindeydi.

Düzenlenen yarışmalarda parlayan şefler, gastronomi, kültür, mutfak sanatı ve turizm alanlarında bölgedeki liderlere, farklı gıda, kültür, sanat ve sürdürülebilir turizm varlıklarının potansiyelini ortaya çıkardı.
Genç aşçıların etkileyici performansının yanı sıra güçlü ve eşsiz avantajlarıyla donanmış, gastronomi bölgesi Antalya-Akdeniz, rekabete ilişkin olarak, bölgesel otoritenin sadece Türkiye gastronomik zenginliklerini sergilemekle kalmayıp aynı zamanda yeni yetenekleri sergilemek için bir fuar haline getirdiği bir etkinlik oldu. 
Dünyayı yalnızca bir önceden tanımlanmış, kalıtsal kavramlar kümesi üzerinden görmek değişti. Çok kültürlülük artık tüketicinin günlük yaşamında günlük bir kavram haline geldi. Tüketici yeni deneyimler için arzu arttıkça, otantik' restoran deneyimi daha da önem kazanıyor. Orijinallik, gıda kökeni için basit, bölgede köklü, doğal, ahlaki, güzel ve insanla ilgili, tümüyle gıda turizmi için yapılmış olan yiyeceklerle ilgileniyor.

Sonuç olarak, yiyecek ve içecek daha önemli hale geldi ve bazı sosyal gruplamalar arasında daha yüksek önceliğe sahip oldu. Gıda, bir varış yerinin yeni kültür başkentidir. Yiyecek, yavaş yiyecek veya hızlı yiyecek olsun, kaliteli bir ürün olmalıdır. Turizm Örgütlerin, yemek etkinliklerinin en popüler turizm ürünü olduğunu, ardından yemek pişirme sınıfı ve atölye çalışmalarının yanı sıra yerel yemek fuarlarını takip ettiğini gösteriyor.

Benzer bir çalışma da olayları organize etmenin en çok kullanılan pazarlama ve tanıtım aracı olduğunu ortaya koymaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com


UTİKAD, lojistik sektörünün 2020 yılı beklentileri-Yılmaz Parlar

UTİKAD 2020 Beklentileri

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektörünün 2019 yılını değerlendirmesiyle ve 2020 yılına dair öngörüleriyle ile ilgili 09 Ocak 2020 Perşembe günü InterContinental Ceylan Hotel 'de basın toplantısı düzenledi.





450 üyesiyle 50.000 İstihdam yaratan, tüm taşıma modları ve lojistik hizmetleri veren, 5 Milyar dolarlık ciro üretimi olan UTİKAD, yeni yılda dönüşüm ve değişim dalgasından lojistik sektörün beklentilerini açıkladı.


UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener'in 2019 yıllını değerlendirmesi ve 2020 yıl beklentileri konulu basın toplantısına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Turgut Erkeskin, Cihan Yusufi, Serkan Eren, Ayşem Ulusoy, Berna Akyıldız, Cihan Özkal, Ekin Tırman, İbrahim Kemal Barış Dillioğlu, M. Mehmet Özal, Nil Tunaşar gibi  Yönetim kurul üyeleride katılarak Basın mensupların sorularına uzman oldukları konuda bilgi verdiler.

Ayrıca, UTİKAD'ın sektöre yönelik hazırladığı "Lojistik Eğilimler ve Beklentiler Araştırması" ve UTİKAD İcra Kurulu Sektörel İlişkiler Departmanı'nın hazırladığı  "UTİKAD Lojistik Sektörü Raporu-2019" sunan, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tuna, UTİKAD Sektörel İlişkiler Müdürü Alperen Güler’de toplantıya katıldılar.




UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, Taşıma İşleri Organizatörlüğü (TİO) ücretlerinin sembolik rakama düşürülmesini, Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetleme Sisteminin (U-ETDS) devreye girdiğini ve 6 ay ertelendiğini, Havalimanı’nda kargo çalışma koşulların düzeltilmesini, Transit taşımalara önem verilmesini,  Hizmet ihracatçılarının öneminin artığını,  Çin'in “Bir Kuşak Bir Yol projesinin” Türkiye'ye katkısı başda olmak üzere pek çok konuyu dile getirdi. 


1 Temmuz 2019 tarihinde yürürlüğe giren Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliğinde (TİO) mevcut belge ücretinin 450 binden 150 bine indirdikleri halde rakamın yüksek değerde olduğunu söyledi.





Yük hareketlerinin elektronik ortama aktarılması sayesinde istatistik olması ve taşımaları kayıt altına alma amaçlı, Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetleme Sisteminin (U-ETDS) devreye girmesine karşın 6 aylık erteleme yapıldığını açıklayan Eldener, “Sistem, amacı itibariyle bizlere uygun. Ancak sistemle ilgili Bakanlık tarafından yeterli bilgilendirme yapılmadı. 6 aylık erteleme yapıldı. Ancak, sonrasında bu sorun tekrar kendini gösterecek. 25 ülkede elektronik taşıma bilgisi sistemi hazırlanan AB’yi örnek göstererek, AB’de bu bilgiye ihtiyaç olduğu zaman, bu bilgiyi firmalardan aldıklarını,  Bizdeki sistemin bu şekilde uygulanmasına itirazları olduğunu vurguladı.


Emre Eldener, lojistik şirketlerinin hem Atatürk, hem de İstanbul havalimanlarında çalışmak zorunda kaldığını, İstanbul havalimanında kargo terminali ile yolcu terminali arasında 9 kilometrelik gibi uzak mesafenin olduğunu, çalışma koşulları iyi olmadığına dikkat çekerek "Çalışanların ihtiyaçları için sosyal alanlar oluşturulmalı. İstanbul Havalimanı'na tren hattı yapılmalı. Taşımacılık şirketleri için iki havalimanında çalışmak masraflı. İstanbul havalimanında metrekare fiyatları 100 Euro'yu aşan ofis kiralarına en lüks yerlerden bile daha yüksek bedel ödüyoruz. Uğraşmalarımıza rağmen kiraları düşüremedik." dedi


Eldener, "Transit taşımacılık mutlaka geliştirilmeli. Aktarmalar hızlı yapılmalı. Hollanda ve Dubai ticari taşımacılıkta çok ileri. Kapıkule'de tıkanıklık devam ediyor.” İşlemlerin hızla yapılmasına bağlı olduğunun altını çizdi.


Eldener, Çin ile Avrupa arasında bağlantı Rusya üzerinden kurulduğunuda belirtdi.

Gerçekdende Çin’in Dünya ülkelerdeki yatırımları dikkat çekici, Rusya Federasyonu ülkelerden geçen “Tek Kuşak Tek Yol” girişimi bunun bir göstergesi. Çin'den yatırımcılar için cazip olduğunu ve bunun da ekonomik işbirliğinin siyasi bileşeni ve birlikte uygulanan “Tek Kuşak Tek Yol” girişimi ile birlikte Rus-Çin yatırım ilişkilerinin daha da güçlendirileceği sonucu çıkıyor.





“Çin'in Bir Kuşak Bir Yol projesinin Türkiye'ye de katkısı olacak. Türk malları tren hattıyla Orta Asya'ya daha ucuz gidecek." Diyen Eldener,“Çin, klasik teknolojiden yüksek teknolojiye geçiyor. Afrika hala klasik teknolojili mal alıyor. Çin'in ihracatını en az artırdığı kıta Afrika. Çin ile Afrika'nın frekansı tutmadı. Çin'e direnç var.” Lojistik açısından böyle olmasına rağmen Ekonomi yatırım açısından 20. yüzyılın sonunda Afrika'nın çoğuna yayılmış olan sermaye ve siyasi gücün boşluğu, büyüyen Çin'in dikkatini çekti. Çin, kendi çıkarlarına dayanarak, iyi düşünülmüş bir eylem planı geliştirdi ve uygulamaya başladı.


Çin, çok sayıda Afrikalı öğrenciyi yeniden eğitti ve eğitim programlarını yerel üniversitelerde, Kenya, Mozambik ve Tanzanya'da uyguladı. Böylece, birçok öğrenci sadece daha sadık olmakla kalmadı, aynı zamanda kendilerini Çin teknolojisine bağlı buldu. Afrika'daki madencilik endüstrisinin mühendislik personeli de, Çinlilerin tesadüfen kendi modern ekipmanlarını tedarik ettiği yeniden eğitim ve eğitime tabi tutuldu.

Çin,Afrika'ya birçok kişinin oraya ihraç etmekten korktuğu ileri teknolojileri getirdi.
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener'den sonra

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tuna, UTİKAD Sektörel İlişkiler Müdürü Alperen Güler’de raporlarını sundular.

Basın mensupların soruların cevaplanmasıyla toplantı son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com


Birleşik Metal-İş Sendikası genel kurulu-2019-Yılmaz Parlar


Birliktelik Herşeyi Çözümler


Birleşik Metal-İş Sendikasının, 28 Aralık 2019 Cumartesi günü İstanbul Kartal Titanic Hotel’de gerçekleşen genel kurulunda, emek ödülü alan, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak, Birleşik Metal-İş Sendikası üyelerine yönelik teşekkür konuşmasında “Birlikte olursanız güçlü olursunuz. Herşeyi Birliktelik çözümler” dedi.

Birleşik Metal-İş Sendikası ismiylede örtüşen birliktelik. Gerçekdende
Her açıdan en zor, aynı zamanda en önemli nokta sınırların bölünmesidir.


Sınırlar ayrılmadan, kontrol odağınız ve dikkat odağınız her zaman bir arada olur. Sınırları böldüğünüzde, dikkat odağınız sınırların bu tarafında, sonra diğer tarafında olur.

Haklarınızı bir başkasının çıkarları lehine unutmak, kendinizi nesneleştirir, duyarsızlaştırır. Kayıtsız bir nesne haline dönüştürür.
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ödülü verirken ekonomi gazetecilerinin, sosyal yara olan iklim değişikliğinin ve sürdürebilir enerjiye yönelik çalışmalarını, toplumda farkındalığı artırmak için aralıksız sürdüren Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanına “Emek Ödülü” verdiklerini açıkladı.
Her kesime eşit mesafede olan bağımsız, tarafsız ekonomi yazarı Celal Toprak etik gazetecilik olgusunu EGD Ekonomi Gazeteciler Derneğinede yansıtarak iklim değişikliği, afet kapsamı, ekonomi haberlerinde kadınlar vs. gibi tematik alandaki toplumsal bakış açılarını medyaya entegre ederek farkındalık yaratma projelerine imza atmıştır.



Her platformda dile getirdiği İklim değişikliğinin dil, din, ırk, ekonomik durum farkı gözetmeksizin herkesi etkilediğini işaret eden Toprak, iklim değişikliği bilincini artırmak, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak adına, İklim Değişikliği Projesi kapsamında çok sayıda bilimsel toplantısı yapmıştır.


Kadınların toplumdaki rolünü yansıtan, girişimcilik ve ekonomide yer almalarını sağlıyan sayısız panellerde moderatörlük üstlenerek konuları medyaya entegre etmiştir.




Mimarı olduğu EGD Tarafından düzenlen Küresel ısınma kurultaylarında enerji politikaları olmak üzere her türlü önlemin alınmasına dokunarak bireysel toplumsal sorumluluklara dikkat çekmiştir.

Medyanın iklim değişikliğini bildirmek için gerçekten ahlaki bir yükümlülüğü olduğunu tüm meslek arkadaşlarına çağrı yapmıştır.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu yaptığı konuşmasının bir bölümünde ifade ve irade özgürlüğünden bahsederken özgürlük basının bir parçası olan ifade özgürlüğüyle, insan doğasının gizemli özelliği özgür irade sadece anlamak için değil, aynı zamanda gözlem, analiz ve açıklama için de karmaşık bir olgudur.





İnsan zihninin özgürlüğü, doğayı düzenleyen yasaların üzerinde yükselir ve daha düşük varlık düzeylerine bağımlı olmasına rağmen, kendi başına, daha yüksek bir varlık düzeyinde hareket eder.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan, Sendikaya yönelik saldırı politikalarını eleştirdi Mücadele edilmesi gerekliliğini vurguladı. Baskılardan, kadına yönelik şiddetten, kıdem tazminatının gasp edilmesi çalışmalarından, EYT’den, işsizlik fonunun yağmalanmasından, grevlerin yasaklanmasından, doğanın talanından   emeği ve doğayı sömüren kapitalist sisteme karşı emek mücadelesi verilmesi gerektiğini bildiren uzun bir konuşma gerçekleştirdi

yilmazparlar@yahoo.com


ULI Next grubu -What is Next- Geleceğin liderliği nasıl olmalı-Yılmaz Psrlar


Geleceğin Liderliği


Geleceğin Liderliği Nasıl Olmalı? Çalıştıran ne bekliyor? Çalışan ne bekliyor?

Dinamik organizasyon liderlerinin net bir vizyona sahip olmaları ve bunu iş için ifade edebilmeleri gerekecek.



Gelecekteki liderlerin hem yeni fikirlere daha açık olmaları hem de kendi sınırlamalarının farkında olmaları gerektiğine inanılıyor. Önümüzdeki on yıl içinde işgücüne giren başka bir kuşağın etkisini ve bunun birden fazla nesli yönetmek isteyen işletmeler için sunacağı zorlukları vurgulanmaktadır.




ULI (Urban Land Institute) Next tarafından organize edilen ve geleneksel hale gelen ULI yılbaşı buluşmasında, ULI Next grubunun “What is Next” temasıyla gerçekleşen etkinliklerinden beşincisi olan “What is Next in Leadership” - “Geleceğin Liderliği” başlıklı panel düzenlendi.




Liderlik eğitmeni ve profesyonel yönetici koçu Gamze Bayraktaroğlu moderatörlüğünde Han Spaces Levent’te gerçekleşen panel ULI Next, ULI Genç Liderler, Gayrimenkulde Kadın Liderler, ULI Gayrimenkul Yönetimi İlgi Grubu ve ULI üyeleriyle, gayrimenkul sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi


Geleceğin Liderliği konulu Panel öncesinde, ULI Next Grubunun eşbaşkanlığını yürüten Didem Erendil ve Hakan Malak, Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu Başkanı Neşecan Çekici, ULI Genç Liderler grubunun başkanlığını yürüten Cansu Pınar, ULI Gayrimenkul Yönetimi İlgi Grubu başkanı İlhami Akkum açılış konuşmaları yaptılar.

Farklı alanlarda çalışmalar yürüten ULI gruplarının yıl içerisinde yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgilendirmede bulundular.




Panelistler, Gayrimenkul sektörünün deneyimli liderleri olan Ersun Bayraktaroğlu, Güniz Çelen, Firuz Soyuer, Neşecan Çekici ve genç liderleri Gözde Karahan, Rabia Kurban, Gökçe İnci, ve Berkay Ersoy gibi isimlerden oluştu.


Organizasyonların ve liderlerin önümüzdeki yıllarda karşılaşacakları zorlukları, liderlik davranışlarında, işletme işletim modellerinde temel değişiklikler yapılması gerektiğini, farklı nesillerin karşılıklı beklentilerini tartıştılar.





Teknolojinin yeni trendlerinin, Nesnelerin İnterneti, bulut tabanlı altyapı, yapay zeka ve makine öğreniminin yaygınlaşmasıyla organizasyonların tamamen çalışma şeklini değiştireceğine ve kuruluşları iş modellerini yeniden oluşturmaya zorlayacağı inancıyla ihtiyaç duyulacak liderlik becerilerin yeni trendlere ayak uydurması uyum sağlaması beklentileri dile geldi.Uyum sağlama yeteneği önemli olabilecek bir takım liderlik becerileri gerektiriyor. 


Çok farklılaşan nesillerin birarada çalışmasını sağlamanın geleceğin en önemli konularından biri olacağı konuşuldu. Lidersizlik yaklaşımının da bir alternatif olarak ortaya çıkacağı görüşü yer aldı.


Gelecek liderlerin kendi becerilerin yanı sıra, yarının zorluklarını aşmalarına yardımcı olmak için organizasyondaki çevredeki yetenekleri de geliştirmeleri gerekeceği, eğitimle yarının yeteneğini geliştirmek için işe alımına işaret edildi.




Liderlerin tüm cevaplara sahip olmaları gerekmediğini anlamaları ancak doğru soruları sormaları ve onları çevreleyen vizyon hakkında tutkulu olan bir ekibe sahip olmaları gerekir.

Pazardaki değişimin hızına ayak uydurabilmek için hızla yeni beceriler geliştirme yeteneği giderek daha önemli hale geliyor. Belirsiz ortamlarda rahat çalışan ve değişim konusunda başarılı olan kişilerin işe alınacağı vurgulandı.

İş liderlerinin hem rekabetçi kalmaları hem de pazardaki yeni fırsatlardan yararlanmaları için kendi becerilerini ve ekiplerinin becerilerini uyarlamaları gerektiği anlamına gelir.

Ortalama şirket ömrü azalıyor ve ekonomik güç yeni kültürlere kayıyor, aynı zamanda Gig ekonomisinin ortaya çıkmasıyla en büyük yetenek bile dünyanın her yerinde olabiliyor.
Gençliğin ve yaşın aşırı uçları, örgütsel kültürün ne kadar esnek olması gerektiği üzerinde etkili olacak ve bu da kuruluşların işveren markalarını kişiselleştirme ihtiyacını artıracaktır.
Organizasyonlar, kontrolü merkezsizleştiren, insanları sürekli öğrenmeye teşvik eden ve insanları sorumluluk almaya ve değişen koşullara cevap vermeye teşvik eden bir kültür ve yapı sistemleri geliştirmek gereğindeler.




Dijital okuryazarlık; kendilerini yönetmek ve kendi duygularını yönetmek için kişisel yetenekler; ve daha sonra işi yapmalarına yardımcı olan işyeri yetkinlikleri, böylece problem çözme, işbirliği, büyük resim düşünme, senaryo düşünme, karar verme. Geleceğe hazırlanmamıza yardımcı olmak için çok önemli olan bir dizi yetenek var.

Başarının anahtarı, mevcut ve gelecekteki yetenekleri yeni teknolojiyi anlamak ve sadece insanların yapabilecekle
rini yaparak geliştirmek. 

ULI Türkiye Başkanı Zafer Baysal’ın ve Han Spaces Genel Müdürü Gizem Burteçin’in kapanış konuşmalarıyla sonlanan panelin ardından ULI yılbaşı partisi gerçekleşti. Katılımcıların sohbetlerinde yine panel konusu Geleceğin Liderliği Nasıl Olmalı vardı,

yilmazparlar@yahoo.com

II. Dijital Şehircilik Zirvesi-Yılmaz Parlar



Dairesel Ekonominin Anahtarları


“Akıllı şehirlerin yerini gelecekte bilişsel şehirler alacak.”

Sıfır emisyonlu toplum, atığın olmadığı doğal ekosistemlerden ilham alır. Her şey bir kaynaktır. Teknik dünyanın biyolojik sistemlerden öğrenebileceği, her şeyin dolaşımda olacağı ve bizi yenilenemeyen hammaddelere daha az bağımlı hale getirecek çözümler tasarlayıp geliştirmek, dairesel ekonominin anahtarlarıdır.



En önemli başarı faktörlerinden biri, hükümet, akademik dünya ve araştırma sektörü, yatırımcılar, iş sektörü ve yerel topluluk arasında güçlü bir işbirliği modeli geliştirmek bu işbirliği sayesinde sağlam süreç yönetimi ve tasarım düşünme metodolojisine dayanan akıllı ve sürdürülebilir çözümler gelişmek gerekir.


Turkuvaz Yayın Grubu’nun ekonomi dergisi Para tarafından, 19 Aralık 2019, Perşembe günü Nişantaşı The St. Regis Hotelde gerçekleştirilen II. Dijital Şehircilik Zirvesinde akıllı şehirlerin gereksinimleri ve geleceği tüm paydaşlarla masaya yatırıldı.

İhtiyacımız olan tüm teknolojiler var, politik irade sözlerle var ve mülk geliştiricilerin tutkuları gökte. Ancak yalnızca yerel yönetim, sanayi ve akademi ile politika arasındaki ortaklık çözüldüğü ve yatırım yapıldığı zaman vizyondan gerçeğe geçebilir. 

Şehirler verimlilik artışında en büyük itici güçtür. Bununla birlikte, günümüzde tasarlandıkları gibi iklime karşı da büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Gelecek nesiller için şehirler kurarken başarı şartının tamamen yeni ilkeleri çağırmak olduğuna inanıyoruz. Ancak bunlar vizyondan gerçeğe, yatırım yapmaya istekli, yeni işbirlikçi modellerle, akıllı şehirlerlerle, sürdürülebilir bir toplum yaratmakla mümkün olabilir.
Düzenlenen zirvede Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş açılış konuşması sonrasında, Dubai ve Abu Dabi Dijital Şehircilik Projeleri Danışmanı S. Tarek Saeed yeni şehircilik konsepti hakkında açıklamalarda bulundu.



Türk Telekom Kurumsal Segment Pazarlama ve İş Birlikleri Direktörü Nilay Altan moderatörlüğünde; Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı

Murat Altundag, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş, Gaziantep Büyükşehir Başkan Vekili Yusuf Erdem Güzelbey, Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu ve Home Art Yayın Yönetmeni Yasemin Savcı moderatörlüğünde; Teamfores Mimarlık Kurucusu Serter Karataban, Yeditepe üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Ceylan Baba, GAD Architecture Gökhan Avcıoğlu, Home Art Yayın Yönetmeni Yasemin Savcı, Kerem Piker Mimarlık Kerem Piker konuşmacı olarak yer aldı.



Zirve’de, açılış konuşması yapan Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş Dijital Şehircilik Zirvesi ile Türkiye'nin dijital dönüşüm süreci içinde büyük öneme sahip geleceğin şehirleriyle ilgili farkındalığı güçlendirerek, vizyon ve doğru stratejilerin oluşturulmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi. Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç ise, Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşmak için tüm gücüyle çalıştığını, Türk Telekom’un da 2023’e koşulsuz destek verdiğini söyledi. Dijitalleşmede en önemli konunun altyapı olduğunu ifade eden Kıraç, tüm şehirlerde fiberleşme çalışmalarının hızla sürdüğünü belirtti.


Tarek Saeed, “Akıllı şehirlerin yerini gelecekte bilişsel şehirler alacak. Bilişsel şehrin temelini ise veri oluşturuyor. Kısaca veriyi bilişsel şehrin güç kaynağı olarak tanımlayabiliriz. Dünyada var olan verinin sadece yüzde 15’i kullanılıyor. Veri bize bilgi sağlıyor ve veri olmadan, onları anlamadan bu hizmetleri sağlamanız mümkün değil. Ancak veriyi merkezileştirmek konusunda bir zorluk var, çünkü insan olarak kabiliyetimiz sınırlı. İnsanlık o kadar çok veri üretiyor ki her iki yılda bir veri ikiye katlanıyor. Buna karşın veriyi anlama kabiliyeti hiç değişmiyor. Bu sorunu çözmenin yolu ise teknolojiyi, veriyi ve yapay zekayı kullanmaktır. Şehirlerde yapay zekanın kullanılmasının zorluklarına baktık. Yasal mevzuat başlıca sorun olarak karşımıza çıktı. Bunu aşmak için de Dubai hükümeti ile yapay zeka laboratuvarı kurduk” dedi






Dijital Şehircilik Zirvesi’nin ‘Dijitalleşmede Türkiye’den Örnekler’ panelinde Türk Telekom Kurumsal Segment Pazarlama ve İş Birlikleri Direktörü Nilay Altan moderatörlüğü üstlendi. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Altındağ, Erzurum’da dijital şehircilik uygulamaları hakkında bilgi verirken, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, teknolojinin getirdiği imkanların insanların lehine kullanıldığında mutluluk getireceğini söyledi. Sakarya’daki akıllı şehircilik uygulamalarını anlatan Ekrem Yüce, akıllı, mutlu, yere sağlam basan mimariyle Sakarya’yı doğaya doğru yaygın bir şekilde geliştireceklerini söyledi. Gaziantep Büyükşehir Başkan Vekili Yusuf Erdem Güzelbey ise panelde Gaziantep’teki akıllı şehir uygulamalarını ve bu uygulamalarla uluslararası arenada aldıkları ödülleri anlattı. Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu da Living Lab ile ilgili bilgileri paylaştı. Belediyeciliğin üretebilen merkezler haline dönmesi gerektiğine dikkat çeken Kartoğlu, insanları ve fikirleri keşfederek marka şehir yaratılabileceğini söyledi.


Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Ali Akay, hızın ve kontrol sistemlerinin çoğalmaya başlamasıyla çok sayıda teknolojinin hayatımızın içine girdiğini söyledi. Ancak teknolojinin yoğun kullanımı, hidrojen üzerine kurulu elektrik sistemi ve verilerin bir elde toplanması gibi konuların geleceğe daha karamsar bakılmasına neden olduğunu söyledi.

Fütüristler Derneği Başkanı Eray Yüksek ise dünyada her şeyin değiştiğini değişmeyen tek şeyin insan olduğunu söyledi. Başarı için çok çalışmanın değil, olumlu düşünmenin, mutlu olmanın, iyi ve tutkulu çalışmanın önemine dikkat çeken Yüksek, kişisel gelişime vakit ayırmak gerektiğinin altını çizdi.



Para Dergisi Yazarı Volkan Akı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Dijital Dönüşümde Gelecek Vizyonu ve Çözümler’ panelinde IBM Türkiye, Ortadoğu, Afrika Teknoloji ve Sektörel Çözümler Satış Müdürü Server Tanfer, Proline İcra Kurulu Üyesi Hakan Metin Akgün, Maptriks Genel Müdürü Akgün Karlıbel ve Encazip.com Kurucu Ortağı Çağada Kırım şehirlerin gelecek vizyonu tartışıldı.


Tasarımcı Tuba Çetin ise teknolojinin hayatın her alanına olduğu gibi tasarıma da önemli katkılar sunduğunu söyledi. Teknolojiden yararlanarak içerisinde farklı fonksiyonlar barındıran farklı tasarımlar yaptıklarını anlatan Tuba Çetin, tüm sektörlerin dijital dönüşüme ve inovasyona hızlıca adapte olması gerektiğini ifade etti.


Mimarların gözünden dijital şehirciliğin tartışıldığı ‘Şehri Tasarlayanların Dijital Geleceğe Bakışı’ panelinde Teamfores Mimarlık Kurucusu Serter Karataban, veri oluşturmak için şehirlerin haritasının çıkarılması gerektiğini söyledi. Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Ceylan Baba dijitalleşen dünyada kentlerin geleceği üzerine uzgörülerini paylaştı. Kentle ilgili genellemelerin yanlış olduğunu anlatan Kerem Piker Mimarlık Kurucusu Kerem Piker ise her kentin ihtiyacının ayrı olduğunu ve teknolojiyi bu ihtiyaçları göz önüne alarak kullanmak gerektiğini söyledi. GAD Architecture Kurucusu Gökhan Avcıoğlu gelecekte özel hayatın minimize edildiği ortak kullanım alanlarının büyüdüğü bir şehirleşme olacağını ifade etti. Avcıoğlu, insanların şehirlerle ilgili hatıraları olduğunu, bu nedenle sürekli yenilemek yerine, olabildiğinde hatıraların biriktirilmesi gerektiğini anlattı. Panelin moderatörlüğünü ise Home Art Yayın Yönetmeni Yasemin Savcı üstlendi.


yilmazparlar@yahoo.com