Elalem ne der-Serap Akçura sergisi -Yılmaz Parlar

.
Elalem ne der
23 ocak | 6 şubat 2014 arasında devam edecek  1985 yılından bu yana grafik tasarımcı, boya-mürekkep-kağıtsever imge arayıcı Serap Akçura sergisi Versus Art Business Karşı Kopymalar galeride

 bedene bak  ığında iktidar görülebiliyorsa, bedenin artık iktidarın nesnesi ve kaynağı değil; iktidara karşı direnişin barikatıdır. ne kadar zayıf, çelimsiz gibi görünse debarikat umutsuzluğun yeri değildir. sanat bu noktada direnişisürekliliğini sağlamanın ve büyütmenin bir yolu olarak hep önemli bir parçası olmuştur yaşamın.
bedeni özgürleştirme sürecinde faucault’nun biyoiktidarı ve artaud’un organsız bedenlerinin, hafif doğu’dan esen bir rüzgarla, matisse’in kocaman makasıyla renkli kartonlardan kestiği amorflarla buluşması, oradan arp’a, ernst’e, klee’ye, hammersley’e uzanması ve kim bilir daha nerelere uzanacak olması hiç de rastlantı değildir o yüzden.”



Akçura’yı grafikerlikten resim yapmaya iten güç, onun toplumsal şiddetle yaşadığı çatışmadan kaynaklanır. İktidar mekanizmalarının gündelik hayatta, insan ilişkileri üzerinde görünmeden örgütlediği ve çoğu zaman oto sansürle içselleştirerek ürettiğimiz bir şiddettir bu. Bu görünmeyen el üzerimizde bir hayalet gibi dolaşarak önce dil, sonra davranış ve reflekslerimiz toplumsal varlığımız üzerinden kendini tekrar eder. Tam da bu nokta özgürlük ve demokrasi mücadelesinin alanını belirler. Barikat ortak derimizdir, dilimizdir, sinir uçlarımızdır. Duyma, hissetme, görme vs. gibi algılamaya ilişkin tüm duyularımız başkalaşır. Kavga tümüyle kişisel ilişkilerimize indirgenir. Bu bir minörleşme değildir. Bu hegemonya karşısında geliştirdiğimiz mücadele alanının genişlemesidir. Ayrıca bu deneyimin, yaşanan paradoksun geliştirdiği alan, “sanatçı” tarafımızdır. Akçura’nın yürüdüğü bu ince yol, çelik keskinliğinde bir tehlike ama aynı zamanda kağıt inceliğinde gelişmiş bir duyarlılık içerir. Ten şeffaflaşır, ilişkiler transparanlaşıp algılanır hale gelirken ölüm ve yaşam bir samuray duyarlılığında dengeye kavuşur. Şiddet, aşkınlaşmış bir güçle, zarafetle karşılanır. Akan kan sanata dönüşür ince bir sızı kalır bedenleşmiş tuvalde.