Prof. Dr. Naci Görür- TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasında deprem açıklama-Yılmaz parlar

Türkiye Bağımsızlığını Kaybeder

Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nda yaptığı konuşmasında  “Marmara bölgesi Türkiye’nin en büyük sanayi bölgesi ve ekonomik açıdan can damarıdır. Beklenen deprem üretim ve enerji tesislerine zarar vermek suretiyle, Türkiye çapında çok büyük bir ekonomik kriz doğurabilir. “Türkiye ekonomi bağımsızlığını kaybeder.”dedi





Beklenen Marmara depremini çeşitli, faktörlerde değerlendiren Prof. Dr. Naci Görür çncesi, esnasında ve sonrası yapılması gerekenleri sıraladı.


“Büyük bir iş ve üretim kaybına neden olabilen depremin, Aylarca sürebilecek bir üretim kaybı ve gecikmesi. Sarılması mümkün olmayan ekonomi yaralara yol açar. Deprem Öncesi TOBB ve TÜSİAD, MUSİAD  gibi kuruluşlar bu konuyu teşvik etmelidir.


Bu nedenle tüm sanayi tesislerinin depremde olabilecek olası hasarlara karşı önlem almaları gerekir. Konu ile ilgili ulusal ve uluslararası sigorta mekanizmaları da geliştirilebilir.


Deprem Sonrası Kamu ve özel sektörün, ulusal ve uluslararası finans kaynaklarını ve sigorta güvencelerini kullanmak suretiyle, bir an önce ekonominin çarklarının tekrar dönmesini sağlamaları gerekir. Ciddi bir afet ve yıkımdan sonra bunu başarmanın bir hayli zor olacağını da şimdiden hesap etmeleri gerekir”. Şeklinde ekonomik açıdan uyardı.


“Depremin büyüklüğü önemlideğil, sarsıntısız da çöküyoruz’’ ironi sözler zihinlere saplandı.





TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul şube Başkanı Yüksel Örgün Tutay açılış konuşmasında sık sık gündeme getirdikleri marmara Depremin önemine dikkat çekerek öncesi, esnasında ve sonrasında bilinçiz olduğumuzu bir kere daha vurgulayarak tüm hatlarıyla  Prof. Dr. Naci Görür’ün izah edeceğini söyledi.


Prof. Dr. Naci Görür’ün önemli ana başlıkları;

Kentin Depreme Hazırlanması, Bir kenti depreme hazırlamak sadece yapı stokunu yenilemekle olmaz. Kentin tüm bileşenleri olan, yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekonomiyi depremde güvenli hale getirmek gerekir. 

Halk ve kent yönetimi deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında tam olarak ne yapacağını bilmiyor. Halka kadar inen bir hazırlık ve organizasyon yok.

Barajların depremde nasıl davranacağı tam olarak bilinmiyorken, İstanbul’un su ihtiyacının neredeyse tamamının yüzey suyundan (barajlardan) karşılanıyor olması, buna karşın yeraltı suyu stratejik planın olmaması, İstanbul’u bekleyen en büyük risklerden biridir.

Deprem aynı zamanda en büyük çevre felaketidir. İstanbul’da hâlihazırdaki çevre koşulları da pek iç açıcı değildir.





Prof. Dr. Naci Görür“1999 yılında meydana gelen Gölcük ve Düzce depremlerinden sonra, Marmara Denizi’nin altındaki kabuğun aşırı olarak stres ile yüklendiği ve önümüzdeki 30 ±10 yıl içerisinde kırılarak, Mw 7.4 büyüklüğünde bir deprem üretme olasılığının %62 olduğu bilimsel verilere dayalı olarak söylendi. O günden bu güne 20 sene geçti, zaman daraldı ve biz henüz daha gerçek anlamıyla depreme hazır değiliz.” Sözleriyle başladı.


Özetle ;Yapı stokunun çoğu yeterli mühendislik hizmeti almamış, depreme karşı güvensiz binalardan oluşmakta.  Çarpık kentleşme halen daha etkin.


Depreme hazırlık adına “Kentsel Dönüşüm” projesi başlatıldı ve birçok semtte binalar yapıldı ama, bu proje de tam anlamıyla deprem odaklı olmadı ve uygulamada rant kaygısı çok daha öne çıktı.


Proje depremde en fazla yıkım olabilecek yerlerde başlatılmak yerine, gayrimenkulün en fazla para ettiği semtlerde yürütüldü. Çünkü kentsel dönüşüm projelerinin plan, gözetim ve denetiminin arkasında devlet değil müteahhitler vardı. Hal böyle olunca da, doğal olarak, rant ağır bastı.


Binalar yeterli mühendislik hizmetleri olmaksızın inşaa edildiğinden, deprem olmaksızın da İstanbul’da bina yıkılmaları, çökmeleri (Kağıthane, Sancaktepe, Beyoğlu, Esenyurt vb.) meydana gelmeye başladı. Bu uyarıcı olaylar göz ardı edilmekte.

Nüfusu 16 milyona dayanmış, trafiği içinden çıkılmaz hale gelmiştir. İstanbul’un ormanları kısmen tahrip olmuş, dereleri kirlenmiş ve üzerleri kapatılmıştır.

Kanalizasyon ve atık su sistemleri yeterli ve uygun olmadığı için, şiddetli yağmurlarda taşkın, sel ve buna bağlı kayma ve göçmeler olmaktadır.

Deniz kirliliği fazladır; özellikle Marmara Denizi can çekişmektedir.” Şeklinde acı tabloyu gizler önüne serdi.




Yönetimin, Deprem Öncesinde sismik tehlike, sarsıntı, risk ve olasılık haritaları ile senaryoların hazırlanması., afet yönetimi için gerekli tüm hazırlık ve organizasyonların yapılması,  Risk yönetimi için gerekli tüm işlemlerin yapılması gerekir dedi. 

Deprem Sonrasında, Depremzede operasyonları  hakkında yeterli bilgiye sahip olunmadığını vurguladı.

Halk, Altyapı, Yapı Stoku, Çevre gibi konularda öncesi esnasında sonrasında yapılması gerekenleri söyledi.


Ayrıca,TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul şube sekreteri Neşe Değirmenci’den yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aldık. Herkesin bu konularda bilgi alacağı seminerler düzenlediklerini söyledi.


yilmazparlar@yahoo.com


Bakan, Ben Vatanseverim-Yılmaz Parlar

Bakan, Ben Vatanseverim

Vatanseverliğim ve insanlığım şerefimdir, Bakan…

“Beş para etmez insanlarsınız” diyen” Bakan…
“Nedir Bu Yunan hayranlığı, gidin orada yaşayın” diyen Bakan…
Ben Kıbrıs Gazisiyim…Yunanlılara karşı savaştım. Ankara’dan savaş madalyam gelecek… Ben Yunan hayranı değilim... 


Bakan seviyesinde Diplomatlık yapan Bülent Akarcalı İzmir’lisin, Kız Kulesi açılışında gururla oynıyacağın zeybek oyunu yerine, neden Yunan oyunu sirtaki oynadın…

Ben Folklorcuyum…Aslanlar gibi gençliğimde zeybek ve diğer Anadolu halk danslarını, yerli yabancı seyirci önünde gururla oynadım… Diğer kültürlerin oyunlarını danslarınıda oynarım benim böyle bir takıntım yok…


Ayrıca “Beş para etmez insanlarsınız” hakareti basın mensupları için mi ? dedin, Evrensel değerlerlerle milli turizme fayda sağlıyacak karşılaştırmalarla doğruyu bulacak kimselere mi?  dedin…


Beş para etmez ben kendime düşeni söyliyeyim.. İki Fakülte ve Turizm Kültür üzerine yüksek lisans master yapdım ben, Bülent Akarcalı…


80 den fazla ülkeye en az 5’er,  6’ar, yakın coğrafya  20-30 seyahat, her şehrin tüm müzelerine sanat galerilerine ziyaret…Her birinde çekilen fotoğraflarım mevcutdur.


Bülen Akarcalı siyasi hayatında gitdiği ülkedeki ziyafet masası haricinde, hangi bir ülkeyi benim gibi inceledi…Turizm demek kültür sanat demekdir. Bülent Akarcalı 6 ay kadar, Turizm Bakanlığı yaptı. Hangi icratını gördük.. Hedeflere ulaşan, rasyonel ve etkin turizm politikası mı üretdiniz..

Turizm çok boyutlu 6 ay Bakanlık yaparak öğrenilmiyor. 

Özel veya sosyal aktörlerle işbirliği yaparak, bir dizi eylemlerle yol alınır.

“Beş para etmez insanlarsınız” sözü, yurtdaşına böyle yaklaşım, bu söylem Dünyanın en elit en seviyeli politik diplomatlarından, kırık not alır.

Emekli bir subay olarak ve iş hayatında yaptığım çok yüksek seviyedeki ihracatla ödül alan ben, Devlet yetkililerine ve hele Bakanlık yapan kimselere belirli koşullarda saygılıyımdır. Ancak bana sen diye hitap etdiğin için bende siz diyemiyorum…


Gelelim konumuza; Gastromi Turizmin Derneğinin yazılı ve sözlü daveti üzerine Sarıyer Bahçeköy Gastronomi köy projesine destek için gitdim. Bülent Akarcalı, Derneğin içindeki konumunu bilmiyorum.


Derneğin Bursa Temsilcisi ve Hatay temsilcisini haberde resimleri olsun diye organik sebzeler fidanlığı önünde, onların fotografını çekerken, Bakanım buyurun diye davet etdim. Resimlerinizi çekdim.


Hatay temsilcisi Hatay Mozaik müzeden bahsedince, çok iyi bildiğim müze çok değerli mozaik koleksiyonda dünya birincisi veya ikincisi, sikke koleksiyonda dünya üçüncüsü.. Müze başka bir ülkede olsa dünyanın turistini oraya taşır dedim…


Bülent Akarcalı’ya demedim… Hatay temsilcisine söyledim… Sen ne yaptın  “Nasıl insansın, bu nasıl hayranlık” Ben önce şaka sandım…

Sahada performansıyla varlık gösteremiyen tribünlere oynayan şovmenlik yapan sporcular gibi bağırmaya başladın…Milliyetci vatanperver tavır takınarak devam ediyorsun..Bakanım Sevgi başka takdir başka dememe rağmen…”Beş para etmez insanlarsınız..” Bakanım ben hakaret etmiyorum diyorum…Devam…

Ama ben diyorumki; Ben beş para etmiyorum ama, Bakan, sen beş paradan fazla edersin...


Anavatan- Doğruyol parti mensupları olarak birbirinize yapmış olduğunuz hakaretleri unutmadık. Hakaret etmeye alışmışsınız.


Rahmetli Turgut Özal’ın vizyonel şemsiyesi altında olmanıza rağmen, İmkanları varken icraat yapamıyan elbetde başkasını suçlar.


Başarısız iki kısa süre 6’ar ay Bakanlık yapan Bülent Akarcalı, Müzeler turizmin ruhudur, Evrensel değerlendirmek, tartışmaya açmak milli çıkarlar için olması gerekendir.


Özellikle kültürel turizm söz konusu olduğunda disiplinlerarası ve kapsamlı yaklaşımla iletişim kurarak gözlemlerini, entelektüel kimlik düzeyinde problemi konuşma ve tartışabilme iletişim kültürüdür.


Kültür, eskiden beri, birleşmiş insanları, birbirlerini daha iyi anlamalarına izin veren birleşmiş bir insan faaliyet alanıdır. Turizm  yelpazesinde fikirler evrenseldir.


Yunanistan’da Meteora diye bir yer, her an en az 300 adet turist otobüsü, biri gidiyor, biri geliyor. Öyküsünü iyi anlatıyor. Göbekli tepe neolitik devrine yeni boyut getirdi. Gelen turist sayısına bak..Nemrut Dağı yineliyorum başka ülkede olsaydı…Turist kaynardı…


Türkiye’nin hedeflediği turist sayısına tek başına Paris şimdiden neden sahip, demir yığını Eiffel kulesini görmek için değil. Fransa’da tarihi 17. yüzyıla dayanan kültür politikaları, anayasa ile güvence altında. Sanatçılar için sosyal koruma ve herkesin kültüre erişimi bu politikaların en önemli iki unsuru…

Paris Şehir Tiyatrosu yılda 424 temsil yapıyor, 250 bin kişiye ulaşıyor. Toplam bütçesi 14 milyon avro, bunun 10.5 milyonunu Paris Belediyesi karşılıyor.
Fransa’da kültürel faaliyetlere ayrılan devlet bütçesi 4 milyar avro. Bu, toplam bütçenin yüzde 1.5’i ediyor. Yerel yönetimler de benzer meblağlar aktarıyorlar; çünkü kültürel faaliyetlerin bütçesi, merkezi ve yerel yönetim tarafından eşit olarak paylaşılıyor. Özel sektörün desteği yüzde 0.1 ile sınırlı.
Devlet, temsillerin düzensiz aralıklarla yapılmasından zararın giderilmesini ve işsiz kalan sanatçıların korunmasını sağlıyor. Bir yıl içinde 900 saat çalışan sanatçılar işsizlik ödeneğinden yararlanıyor.
Devlet 5 ulusal tiyatroyu, 39 bölgesel tiyatroyu, 69 ulusal sahneyi, 627 tiyatro topluluğunu, 19 çağdaş dans merkezi ile 258 koreografi grubunu destekliyor.
Tiyatrolar KDV’den muaf tutuluyor. Ama devlet tiyatrolara verdiği sübvansiyonlar üzerinden o vergiyi mahsup ediyor. Tüm bu sanat kültür etkinlikleri turizmi dinamik tutuyor.

Gelelim gastronomiye; İtalya’dan örnek, İtalya devleti her yıl yurt dışında hizmet veren bir restaurant'ına normlara uymak koşuluyla kalite sertifikası vermektedir. Union Camere (Odalar birliği) -Fipe iş birliği, Isnart desteği ve Ticaret Odası tarafından düzenlenen, İtalya Sertifika komitesi tarafından değerlendirme yapmaktadır. Adayların kabuluyle başlayan organizasyon uzun bir süreç almaktadır.


Yurt dışında faaliyet gösteren italyan restaurantları bu sertifikayı alabilmek için en üst seviyeye kalitelerini taşırken birbirleriyle ile rekabet içindeler..

Ödülü hak etmek için, ödülü almanın kriterleri İtalya da yetişmiş, yada eğitim görmüş aşçı ve personellerinin olması. İtalyan peynirleri, makarnaları ve  zeytinyağı ile olmazsa olmazlarından İtalyan şarapları bulundurması ve İtalyan lezzetlerini yansıtmasıdır.

Fransa Le Cordon Blue, İsviçre Glion’dan söz edersek örnek alırsak, gözlem yaparsak beş para etmiyen insan mı olacağız…


Yabancı ve yerli Basın mensubu olarak. Sayısız zirvelere, kongrelere, Seminerlere, festivallere, katılarak tüm sektörleri geniş bir ufuk görüşüyle temel değerleri aktarmaya çalışan konumuz olan sadece turizm sektöründe binden fazla bilgi içeren yazılarım var. Diğer sektörlerle birlikde yazılara yorum bilgi birikimden ekleme yaparak ışık tutarak fayda sağlamaya çalışıyorum…



Hürriyet Gazete ve NTV 6 Ekim 2000 Gazete arşivi


Evet Bülent Akarcalı , “... ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı'nın isteği üzerine, Akarcalı ile S……S……. "Grup Leandros"un müziği eşliğinde kısa bir süre sirtaki yaptılar.” Neden Zeybek Oynamadın…Yunan Hayranı Kim….


Evrensel Gazete 01 Şubat 2009 Bülent Akarcılı’nın Küfürlü alıntı


“Bülent Akarcalı, ANAP’ın anlı-şanlı günlerinde Sağlık Bakanlığı koltuğuna da oturmuştur, Turizm Bakanlığı koltuğuna da. Ve her iki görevinde de, birbirinden değerli ve veciz sözlerle kendi üstün kalitesini Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına duyurmuştur.

İlk bakanlığı döneminde, Mehmet Keçeciler’in (ki o da unutulmaz bir Büyük Türk Büyüğüdür, üstelik çok müslümandır.) Bakan olma olasılığı ortaya çıkmıştı. Bülent Akarcalı hemen uhrevi açıklamasını yapmıştı: Eğer o Bakan olursa, T….larımı keserim.’
Ve Mehmet Keçeciler de Bakan olmuştu. Değerli Büyük Türk Büyüğü Bülent Akarcalı’ da Bakanlık koltuğundan kibarca uzaklaştırılmıştı.” ….Yazının devamı çok daha vahim…


Evet Bülent Akarcalı, Yasal haklarımı kullanmak üzere saklı tutuyorum…


yilmazparlar@yahoo.com


Gerilla Reklamla Markalaşma-Twigy markasının kurucusu Sinan Öncel’-Yılmaz parlar

Gerilla Reklamla Markalaşma

Hiç para yok, ancak medya dikkati çekilmek istenildiğinde başlar .


Gerilla pazarlama küçük işletme sahipleri için, yaratıcılık, esneklik ve biraz risk almaya istekli olmak gerekiyor. Almadığı tek şey büyük bir bütçe.


Ayrıca sizi fark etmenin, sizi rakiplerinizden ayırmanın ve eğlenceli ve farklı olmanın ününü kazanmanın harika bir yolu olabilir. Hepsi uygun bütçenize göre uyarlanmış.



Başarılı bir gerilla stratejisi uygulama konusunda, markalaşma konusunda bazı ipuçları almak için Twigy markasının kurucusu ve Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel’i dinlemeniz gerekiyor. Servcorp ev sahipliğinde Gazeteci yazar Demet Cengiz’lin moderatörlüğünde; “Patronca Sohbetler” isimli Başarı öyküleri sohbetinde, Sinan Öncel, başarılı olmak, üründe markalaşmak için mükemmel mesajlar verdi yaptığı reklam örnekleriyle girişimcierin ufkunu açtı. Sinan Öncel Başarılı olmak isteyenlere kararlarında hedeflerinde ısrarlı azimli olmalarının altını çizdi.




Öncel, İlk girişimciliğinin çocuk yıllarında, başladığını, dergiler satdığını, iş hayatında akıl sermayesiyle büyüdüğünü açıkladı. Vizyonel görüşle, Türkiye’nin dinamik yapısından dolayı atılan her adımın dikkatli temkinli olması gerektiğini belirtirken riske girmeden, kriz dönemlerinde muhafazalı hareket etdiklerini, Markayı derin tutarak hep temkinli adımlar attıklarını ifade etdi. Öncel “Bu yüzden son yaşanan kriz dahil birçok krizden Twigy markası etkilenmedi diyebilirim. Türkiye’nin dinamik yapısından dolayı da çok büyük riskler alabilen biri hiç olmadım. Her zaman temkinli adımlar attım. Büyük riskler alıp ve sonrasında iflas eden çok yakın arkadaşım oldu. Bu dönemlerde biraz daha akıl sermayesine yatırım yaptım, finansal olarak sınırlı ilerledim. Çünkü 40 yıllık girişimimi kriz dönemlerinde riske atmak istemedim.” Gibi izledikleri yol haritasını açıkladı.




Öncel, kategorinizi, markanızı ve tüketicinizi gerçekten düşünerek net hedefler belirleyerek başlamanızı öneriyor. Aklınızda bir hedef olmalı ve ayrıca müşterinizin kim olduğunu ve onlara neyin ilgi göstereceğini ve neye hitap ettiğini anlamanız gerektiğin öğütlüyor.


Gerilla pazarlamasını alışılmadık, beklenmedik ve genellikle izleyiciyle olan benzersiz, akılda kalıcı bir tepkimeye neden olan herhangi bir tanıtım türü olarak söyleyebiliriz.

360 derece düşünme, fikrinizin hayata gelebileceği her yolu hayal etme zamanı, nihai hedefin medyanın dikkatini çekmek ve tüketicilerle pozitif bağlantı kurmak olduğunu, ilk adımın zihinsel durumun olduğuna dikkat çekiyor

Gerilla pazarlaması, düşman savaşçılarına sürpriz saldırılar oluşturmak için peyzaj, düşman ve sürpriz unsurunu kullanan “gerilla savaşı” teriminden kaynaklanmaktadır. Pazarlama karşılığının arkasındaki fikir, izleyicileriniz hakkındaki bilgilerinizi ve onları markanıza veya ürünlerinize bağlamak için (dijital veya çevrimiçi olabilen) bir alanla nasıl etkileşime girdiklerini kullanmaktır.




Servcorp, Türkiye Direktörü Damla Özgönül, “Bu etkinliklerle iş dünyasına cesaret ve motivasyon konusunda köprü olmayı amaçlıyoruz. Başarı öykülerini kendi ağzından dinlediğimiz girişimciler, başarıları kadar, kendilerini bu başarıya taşıyan başarısız oldukları tecrübeleri de içtenlikle dinleyicilerle paylaşıyorlar. Bilindiği üzere girişimciler, fırsatları yakalama ve tehditleri algılama konularında algıları yüksek kişilerdir. Akıllı insanlar başkalarının tecrübelerinden yararlanır, inatçı insanlar ise her şeyi kendileri denemek ister. Diğer girişimcilerin başından geçen olumlu veya olumsuz her türlü tecrübe, diğer girişimciler için de dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili uyarılar ve ilham verici unsurlar barındırır. Servcorp olarak, girişimcilere sadece konforlu ve donanımlı ofisler sunmak değil, onları gerek diğer 40 bin üyemizin gerekse alanında liderliğe yükselmiş markaları ekonomimize kazandıran girişimcilerin tecrübeleri ile de buluşturmak istiyoruz. Konuklarımızın deneyimlerini izleyicilere profesyonel bir bakış açısıyla aktarmak için, etkinliğimizi Gazeteci ve Yazar Sayın Demet Cengiz’in moderatörlüğünde gerçekleştiriyoruz. Sektörlerinde iz bırakan iş insanlarının deneyimlerinin birçok girişimci için yol gösterici olacağını da düşünüyoruz.” dedi.


1978 yılında kurulmuş olan Servcorp, Avustralya’nın birinci, dünyanın ikinci en büyük esnek ofis sağlayıcısıdır. Dünya çapında, pazar payı bazında ikinci sırada yer almaktadır.

Şu anda 23 ülke, 54 şehir, 160 prestijli lokasyonda üstün teknoloji altyapısı ve beş yıldızlı hizmet garantisi ile 40,000’in üzerinde müşteriye ev sahipliği yapmaktadır. Servcorp müşteri portföyünün yüzde 60’ı, dünyanın en iyi 2000 şirketi arasında yer almaktadır. Bu var olan geniş lokasyon ağı ile bulunduğu şehirlerde global firmaları yatırıma teşvik etmektedir.

yilmazparlar@yahoo.com

İMEAK Deniz Ticaret Odası yönetimi, Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Toplantı-Yılmaz Parlar



İMEAK TAM YOL İLERİ

İMEAK Deniz Ticaret Odası yönetimi, Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) 03 Temmuz 2019 Çarşamba günü bir araya geldi. İMEAK Yönetim kurul Başkanı Tamer Kıran yaptığı sunumda çizdiği tabloyla içimiz ısındı. Üç tarafı deniz olan ülkemizin her konuda denizcilik tabiriyle tam yol ilerlediğini söyledi.

Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazeteciler Derneği üyelerini, Yönetim kurul Başkanlığını Tamer Kıran’ın Yaptığı İMEAK Deniz Ticaret Odasının, bilgilendirme amaçlı toplantısında; Başkan’ın sunumu sonrasında zihinde kalan soru cevap şeklinde gelişen hiperaktif bir atmosferde gerçekleşti.



EGD Başkanı Celal Toprak’ın toplantı amacını bildiren kısa açılış konuşma sonrası İMEAK Yönetim kurul Başkanı Tamer Kıran geniş kapsamlı bir sunum yaptı.

26 Ağustos 1982'de İstanbul Deniz Ticaret Odası olarak kurulan ve daha sonra faaliyet alanı Marmara Denizi Bölgesi, Türkiye'nin Ege kıyısı ve Akdeniz kıyısı bölgelerini ve nihayet ülkenin Karadeniz kıyısını kapsayacak şekilde genişletilen İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası, Türk deniz ticaret sektörünün en önemli bir meslek kuruluşu olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Tamer Kıran üyeleri temsilcileri hakkında bilgi verdi.
Günümüzde dünya ticaretinin %83’ü deniz taşımacılığı ile gerçekleştirildiğini, 150'den fazla ülkeye kayıtlı bulunan her milletten bir milyondan fazla denizcinin çalıştığı, 50.000'den fazla gemi ile yapıldığını söyledi.






Başkan Taner Kıran sunum özeti;

“2019 Ocak ayı verilerine göre, Uluslararası Ticarette kullanılan 1000 groston ve üzeri gemilerden oluşan ve toplam dünya ticaretinin %83’ünü gerçekleştiren Dünya Filosu yaklaşık 1,9 milyar DWT’dir.

Türk Filosu ise 28,5 milyon DWT toplam kapasitesi ile Dünya Filosu Listesinde 15. Sırada yer almaktadır.(Yabancı bayrak oranları: Türkiye:% 76, Yunanistan:% 82, Çin:% 68, Japonya:% 85, Almanya %91, ABD:% 91, Rusya:% 68)

Türkiye’nin dış ticaret yüklerinin % 89’u deniz yoluyla taşınmaktadır. Bu oranı taşınan yükün değeri olarak ifade etmek gerekirse; ihracat ve ithalat hacmimizin % 61’i (yaklaşık 238 Milyar Dolar) deniz yoluyla gerçekleştirilmektedir.” Açıklamalarında bulundu.

Söz konusu taşımanın % 11’i Türk Bayraklı gemilerimiz ile yapılmaktadır.

Denizciliğimizin ekonomik büyüklüğü Gelirler İdaresi Başkanlığı verilerine göre,                    2019 itibariyle 17,5 Milyar doları aşmıştır.

Türk denizcilik sektörünün milli gelire katkısının 20-22 milyar dolar civarındadır.

Toplam 8333 km uzunluğundaki sahil şeridinde toplam 180 adet liman bulunmaktadır. Bu limanlardan 21 tanesi devlet, 22 tanesi de belediyeler tarafından işletilmekte olup 137 tanesi de özel işletmelerdir.

2018 yılında, Türk Limanlarda toplam 460 milyon ton yük elleçlenmiştir. Bunun 60 milyon tonu Kabotaj Taşımacılığı, 70 milyon tonu Transit Taşımacılık ve 330 milyon tonu da İthalat ve İhracat Taşımacılığıdır.

Türkiye’de Gemi İnşa Sanayi

Türk Gemi İnşa Sanayisi ülkenin en hızlı gelişen sanayilerinden bir tanesidir. Türkiye’de 2019 itibariyle 78 adet faal tersane bulunmaktadır.

Gemi inşa kapasitemiz bugün itibariyle 4,44 Milyon DWT’a ulaşmıştır.

Tersanelerimizde 2018 yılında, 72.743 DWT tonluk 12 gemi inşa edildi edildi.

Türkiye, Şubat 2019 verilerine göre adet bazında çoğu römorkör olmak üzere 150 gemi ile dünya gemi siparişi sıralamasında 4. sırada yer almaktadır. (Çin: 1626 gemi, Japonya:626 gemi, G.Kore:454 gemi)

Türkiye’nin Norveç’e yönelik 600 milyon dolarlık ihracatının %50’si gemi inşasıdır. 

Diğer yandan Türkiye, Savunma Sanayi alanında öne çıkan ülkeler arasında yer almaktadır. Günümüzde Türk Sivil Tersanelerinde, genellikle ulusal teknoloji ile Türk Deniz Kuvvetleri için çeşitli tipte ve tonajda askeri gemi inşa edilmektedir. Bazı askeri ve sahil güvenlik gemileri ile askeri deniz donanımları diğer ülkelere ihraç edilmektedir.



Bu ihracatımız 2018 yılında 990,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Ayrıca Dünya’da marka haline gelmiş yat inşa sektörüne sahibiz. Türkiye, 2019 yılı süper yat inşa projelerine göre, 3000 metre toplam uzunluk ve 41.553 toplam gros tonaj ile süper yat inşa dünya sıralamasında da 4. Sırada yer almaktadır. (İtalya: 13.842 mt., Hollanda:4.667 mt., İngiltere:3.126 mt.)

Gemi Sökümü Ve Geri Dönüşümü

Aliağa Gemi Söküm Tesisleri, dünya çapında çevre dostu tesisler olarak anılmaktadır.

Gemi Bakım Ve Onarımı

2018 yılında, Türk tersanelerinde, 22 milyon DWT ton bakım ve onarım işlemi ile 600 milyon dolar tutarında ihracat gerçekleştirilmiştir

Deniz Turizmi
Deniz Turizmi Gelirleri, Deniz Turizmi, Toplam Turizm Döviz Girdilerinin %20’sini oluşturmaktadır. Bu hesapla Deniz Turizmi Gelirleri 2018 yılında 5,9 milyar ABD Doları olduğunu tahmin ediyoruz.

Yine deniz turizmimizin en önemli aktörlerinden biri olan marinacılık konusunda;
Yat Limanlarımızın Bağlama Kapasiteleri 2019 yılı itibariyle toplam 83 adet yat bağlama yeri bulunmaktadır. Bunların 41 adedi Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Belgeli Yat Limanı olup, diğer 42 yat bağlama yeri ise Belediye ruhsatı ile işletilen rıhtım, iskelelerdir. Toplam yat bağlama kapasitemiz 27.360 adettir.

Kurvaziyer Turizmi

2018 yılında, 247 kurvaziyer gemi ile 213.771 yabancı yolcu limanlarımızı ziyaret etmiştir. Özellikle İstanbul’daki kurvaziyer limanlarının 2020 yılından itibaren tedricen hizmete girmesiyle bu rakamların çok daha yukarılara taşınacağı, şimdiden yapılan kontratlardan anlaşılmaktadır. (2013 yılında 1572 gemi ile 2.240.776 yolcu, 2014 yılında 1385 gemi ile 1.790.125 yolcu ülkemizi ziyaret etmiştir.)

Türk Balikçilik Sektörü

Balıkçı Gemisi Filomuzda 18.808 adet kayıtlı balıkçı gemisi bulunmaktadır.

Denizcilik Eğitimi Ve İnsan Gücü

 2019 yılı itibariyle Türkiye’de; 12 Üniversite, 11 Meslek Yüksek Okulu ve 49 Meslek Lisesinde toplam 19.500 öğrenci denizcilik eğitimi almaktadır (12 Üniversite’de 5000, 11 Meslek Yüksek Okulunda 5500 ve 49 Meslek Lisesinde 9000 öğrenci).

18.333 Güverte Subayı, 8.051 Makine Zabiti, 18.818 Telsiz/Elektronik Zabiti, 53.509 Gemi Personeli ile toplam 98.711 gemiadamı Türk ve yabancı bayraklı gemilerde çalışmaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com

SKAL International İstanbul Kulübü, haziran 2019 Toplantısı-Yılmaz Parlar

SKAL Eğitim Vakfını Dinledi

Başkanlığını Ata Eremsoy’un yaptığı, SKAL International İstanbul Kulübü, geleneksel aylık toplantısını, 21 haziran 2019 Cuma günü Yönetim Kurul Başkanı Kasım Zoto’nun ev sahipliğinde Armada İstanbul Old City Hotelde gerçekleştirdi. 



Toplantıya SKAL İnternational İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy, SKAL İstanbul Kulübü As Başkan Ayşe Önen, Yönetim kurul üyeleri, Selma Tatar, Mustafa Devrim Yalçın, TUROB Başkanı Müberra Eresin, TUROB eski Başkanı Timur Bayındır, SKAL İstanbul Kulübü geçen dönem Başkanı Emirates Airline Türkiye Genel Müdürü Bahar Birinci, İstanbul Büyük şehir Belediyesi geçmiş dönem Turizm Atğlyesi Başkanı Malatya Eğitim Vakfı Başkanı Tülin Ersöz Başda olmak üzere, SKAL İstanbul Kulübü üyeleri, turizm üst düzey temsilcileri ve turizm dünyasının seçkin isimleri katıldılar. 


SKAL İnternational İstanbul kulübü Yönetim kurul üyesi Selma Tatar’ın gündem ve toplantıya katılan misafirleri sunumundan sonra, SKAL geleneksel toast ritüeli yapıldı.
SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy, her zaman turizm konusunda iyimserliğini dile getiren kısa konuşması sonrasında Armada İstanbul Old City Hotel Yönetim Kurul Başkanı Kasım Zoto’ya ev sahipliğinden dolayı teşekkür ederek SKAL İstanbul Kulübü plaketi takdim etdi. Başkan Eremsoy, Malatya Eğitim Vakfı Başkanı Tülin Ersöz’ü vakıf hakkında bilgi vermesi ricasıyla kürsüye davet etdi. 


Bugüne kadar 20 Bin  öğrenciye burs veren, 32 Kurucu üyesi, 36 Onur üyesi, 154 Mütevelli üyesi olan, 1985 yılında sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Onursal başkanlığında, ülke genelinde ekonomiden yoksun, başarılı, Atatürk ilkelerine ve demokrasiye inanmış üniversite öğrencilerine burs vermek amacıyla kurulan,Malatya Eğitim Vakfın Başkanı Tülin Ersöz faaliyetleri hakkında bilgi verdi. 



Ersöz Turizm Atölyesinden ayrılmasından sonra yine yoğun istek üzerine vakıfda yararlı çalışmalarını sürdürmeye karalı olduğunu söyledi  Gençlerimizin, ülkemiz ve insanlığa yapacağı katkılar ve hizmetler için kullanılan vakıf sayesinde türk eğitim sistemimize destek verildiğini, çok zor durumda olan burs alan dahi çocukların olduğu bilgisini paylaştı.

Yaptığımız söyleşide vakıf Başkanı Tülin Ersöz “Malatya Eğitim Vakfının, Ankara ve Malatya’da şubeleri bulunmakta olup, İstanbul’daki Genel Merkez’inde  faaliyet göstermektedir. Ayrıca İktisadi İşletmesi adına  Yüksek eğitimdeki Kız öğrenciler için, İstanbul Şişli’de bulunan 60 yatak kapasiteli Yurt faaliyetini sürdürmektedir.
Bu güne kadar Malatya Eğitim Vakfı üyeleri tarafından Malatya İlinde 32 yıl içerisinde 4  Anaokulu,  27  İlkokul, 11  Lise,   Öğrenci Yurdu, 14  Sağlık Kurumu, 11  Hayır Kurumu  yaptırılarak hizmete sunulmuştur.



2006 yılında Üyelerimiz tarafından finanse edilen Malatya İnönü Üniversitesine bağlı Arapgir Meslek Yüksek Okulu da eğitime başlamıştır.
MİAD Sevgi Evleri projesine Vakıf üyeleri de katkıda bulunmuştur.
Vakıf Kadın Kolları çalışmalarını Merkez ve Şube yönetim kurullarından aldıkları destekle İstanbul, Ankara ve Malatya’da, tamamen gönüllü olarak yürütmektedirler.
MEV Kadın Kolları tarafından yurdumuzun çeşitli bölgelerine kültür turları düzenlemektedir. Vakıf yaptığı çalışmalardan dolayı 2007 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Üstün Hizmet Ödülü ile onurlandırılmıştır.”Bilgileri verdi.



Armada İstanbul Old City hotel Sahibi Kasım Zoto ile yaptığımız söyleşide Zoto’ya Sultahahmet Turizmini otellerini soruyoruz. Zoto, Sultanahmet’in turistleri genelde batılı olduğu için ve eski yıllardaki gibi gelmediklerinden yoğun olmadığını, ucuz ürün arayan pazarlar;  Doğu, Ortadoğu, Uzak Doğu ülke turistlerden elde edilen düşük gelirleri ile ağırlama sektörünün gelirlerinde yaşanan gerilik, hizmet kalitesinin düşüklüğünüde beraberinde getirdiğini açıklıyor.



Dolayısıyla az gelirin nisbetinde yetişmiş personele ödenen yetersiz maaşlarla sektörde kalmak istemediklerinden hizmet imajına gelen olumsuzluğu vurguluyor.

Toplantı sonrası yönetim kurulu çalışmalarına devam etdi.  

yilmazparlar@yahoo.com

EGD 11. Başarı Ödülleri-Yılmaz Parlar

EGD 11. Başarı Ödülleri 

Başkanlığını Celal Torak’ın yaptığı Ekonomi gazeteciler Derneğince düzenlenen, EGD 11. Başarı Ödülleri, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurul Başkanı Şekip Avdağiç ev sahipliğinde, 19 haziran 2019 Çarşamba akşamı İTO Sosyal tesisleri Cemile Sultan’da görkemli bir törenle Başarı ödülene layık görülen Ekonomi Basına takdim edildi.



Kandilli Cemile Sultan Korusu'nun katkıları Garanti BBVA'nın ana sponsorluğu, Turkcell'in iletişim ve teknoloji sponsorluğu, Alternatif Bank ve Yıldız Holding'in co sponsorluğunda gerçekleştirilen 11. Ekonomi Basını Başarı Ödülleri törende EGD Başkanı Celal Toprak yaptığı kısa açılış konuşmasında,11 yıldır aksamadan düzenlenen başarı ödüllerinin basına pek çok alanda ufuk açtığı anlamında ekonomi camiasını bir araya getirmeyi sağladığını bundanda  mutluluk duyduğunu belirtdi.



İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ekonomi gazetecilerin, basın camiasında önemli bir yer teşkil etdiğini, Türk ekonomi basının tüm katılımcılarını, tüm seviyedeki eski duayen isimlerin, yeni gelenlerin ve bu işe senelerini veren isimlerin görüldüğünü, bununda  güzel bir etkinlik olduğunu dile getirdi.. Avdagiç “Güzle işler yapanların hatırlanması ve ödüllendirilmesi de yine güzel bir gelenek EGD'de. Biz de karınca kararınca buna katkı vermeye çalışıyoruz. Ben EGD Yönetimini ve bugün ödül alan herkesi tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum." dedi. 



Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, ekonomiyle ilgili verilen ödüllerin ve ekonomi basınının yaptıklarının önemine işaret ederek, "Burada görev alan ve yazan, objektif bir şekilde düşüncelerini aktaran, verilere göre hareket eden ekonomi basınındaki değerleri kardeşlerimizin ortaya koyacakları performans, Türkiye'ye karşı oluşturulmuş olan bu büyük algı operasyonunda aslında dönüşümünü sağlayacak ve gerçeklerle hem toplumu hem de uluslararası arenadaki her türlü paydaşı buluşturacak bir durum ortaya çıkaracaktır." dedi. 



Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, "Türkiye ekonomisini yönlendiren bir anlamda sizlersiniz ve Türkiye için çok çalışıyorsunuz. Biz de devlet olarak bunun çok net bir şekilde farkındayız. 90'lı yılların sonunda Washington'da yaşarken makale yazma deneyimlerim olmuştu ve 5-10 makalem gazetelerde yayımlanmıştı. Dolayısıyla bunun ne kadar önemli olduğunu, orada bilgi verirken ne kadar çok çalıştığınızı gayet iyi biliyorum.” Şeklinde ödül alanları takdir etdi.
Ödüller;  



Ekonomi Haberi (Yazılı Basın) - Kerim Ülker - Dünya (Dome'dan Şimşek'e İş Teklifi)
Ekonomi Haberi (TV) - Damla Yıldız Soken/Ayhan Dursun/Ömür Dikme - Fox TV (İhalesiz Et) 
Ekonomi Haberi (İnternet) - Cihan Orhan –patronlardunyasi.com. (Osmanbey'de 100 Milyon Dolarlık Vurgun) 
Söyleşi Röportaj (Yazılı Basın) - Hülya Güler Akbaş - Hürriyet (Hafifledim Mutluyum) 
Yerel Basın Ödülü (Yazılı Basın) - Mustafa Kırlak - Ordu Olay (Türk Fındığının Rakibi ABD Fındığı) 


Köşe Yazarı - Şeref Oğuz – Sabah 
Ekonomi Programı (TV) – Hakan Güldağ - Bloomberg HT (Sektör Meclisi) 
Ekonomi Programı (Radyo) - Süheyla Yılmaz - Bloomberg HT Radyo (İş Başı Programı) 
Yılın Araştırma Haberi (Yazılı Basın) - Ömer Temur - Türkiye (Küresel Bilgiyi Kontrol Savaşı)  



AA. AjansFinans Haberleri Editörlüğü muhabirlerinden Belgin Yakışan Mutlu, "Türk Şirketler Balkanları Yatırımlarıyla Fethetti"
Jüri Teşvik Ödülü - Aylin Rana Aydın - Milliyet (Bize Bir Haller Oluyor)  
Jüri Özel Ödülü - Feride Cem - Sabah (Yurt dışında Yatırım İçime Sinmiyor) 
Nezih Demirkent Özel Ödülü - Ayşegül Küçükkurt - Para Dergisi (Mucize Adamın Sırları) 
Namık Ahıska Özel Ödülü - Orhan Orhun Ünal - Yeni Şafak (Altın Günleri Piyasa Yaptı) 
Bülent Yardımcı Özel Ödülü - Beyza Hakan - 24 TV (Kahve Molası) 
Esen Salihoğlu Özel Ödülü - Taylan Büyükşahin - Sözcü (Döviz ve Altına Değil Çantaya Yatırım Yapıyor) /  
Meltem Kara - Posta (Kredide İpotek Oyunu) 

yilmazparlar@yahoo.com





 

VIAPORT-Via Properties-MK Travel anlasma-28.05.2019-Yılmaz parlar

 Mutluluk  Parkı VIAPORT

Yönetim kurulu başkanlığını Coşkun Bayraktar’ın yaptığı yatırımcı firma Via Properties ile yönetim kurulu başkanlığını Muammer Kaya’nın yaptığı tur operatörü firma MK Travel arasında yapılan anlaşmayla, 28 Mayıs 2019 pazartesi günü kurdelesi kesilen,Tuzla’da bulunan VİAPORT eğlence adası; Marinası, kongre merkezi, outlet mağazalar, yeme içme mekanları, aquapark, aslan-timsah park, akvaryum, tema parkıyla, sosyal donatılarıyla adeta bir şehir.




Büyük devasa marinasıyla yat turizmine hizmet veren VIAPORT Çocukların ve ebeveynlerin birlikte eğlenebileceği, eğlenirken, bilimsel bilgiler alabileceği, benzersiz bölümleri olan vizyonuna sahip.


Tüm markaları kapsıyan Outlet mağazalar alanında, yerel favorilere de ev sahipliği yapıyor. Alışverişi adeta eğlence haline dönüştüren atmosfer içinde keyifli caddesi benzersiz nitelikde.




Bir milyondan fazla konuğu ağırlamaya hedefli geniş bir alan içinde VIAPORT özgün tasarımlı farklı ünitelerin olduğu Turizmimizde yeni trend. Aslan ve Timsah Park departmanı, Dünyadaki en saygınlardan biri, türlerin hayatta kalma planı içinde hayvan programları mevcut. Nesli tükenen dünyada 30 adetden dört adeti VIAPORT’a bulunan Beyaz Aslan bilgilerini Via Properties kurumsal iletişim direktörü Yelda Akgün’den alıyoruz.



Yelda Akgün bize VIAPORT parklarda standart etkileşim politikası olarak olabildiğince doğal bir ortam yaratmak olduğunu, Dünya yaban hayatı koruma derneklerin her türlü zorlu testlerinden geçtiklerini ülkedeki en başarılı hayvancılık programlarına sahip olduğunu, misyonlarının, hayvan bakımında, eğitim çalışmalarında çevresel kaynak mükemmelliği söylüyor.




Hayvanlara yönelik yiyeceklerin hazırlanmasını üreme programını, hayvan davranış çalışmalarını izlemekten sorumlu, Emre Öztürk’den Aslan Parkda aslanların beslenmesi hakkında bilgi alıyoruz. Aslanlar Haftada iki kez 15-20 kg Kırmızı tt ve tavuk eti yediklerini öğreniyoruz. 



Akvaryum bölümünde deniz biyolojisi, sürüngen bakımı ve balık çiftçiliğini aratmayacak zenginlikde ve Dünyanın her okyanus, deniz, göl, ırmaklarından balık türleri orijinal yaşadıkları suları ile birlikde teşhir ediliyor. Birbirinden güzel rengarenk, farklı seyretmeye doyamıyacağınız egzotik balıkların her türlü bilgiside tablolarda yazılı.


Adrenalin tutkunları için Tema parkda Red fire isimli roller coaster, kingloop,air ride, family tren, ve pek çok eğlence parkuru mevcut. Sineması, bowling salonu, oyun masaları, renk cümbüşü,





Ege sokakları tarzında sahildeki restaurantlar otantik atmosferde türk gastronomisiyle hizmet veriyorlar. Firma bünyesinde bulunan Alaçatı restaurant ve Hediyelik eşya özellik katmanlarında biri. Hediyelik eşya departman direktörü Sibel Şenoğlu ile yaptığımız söyleşide Bitimi yakında tamalanacak korsan gemisi bünyesinde hediyelik eşyalar VIAPORT temalı birer taşıyıcılık görevi yapacağından tanıtımda büyük pay olacağını söylüyor.





Elbetde bir güne sığacak yer değil. Akşam aktivitelerini soramadık göremedik ancak Disneyland gibi hawai fişek gösterimide olabilirse ziyaretinin en büyülü bölümlerinden biri olur.   

Özel efekli havai fişek gösterisi olağanüstüdür. Işık ve ses yoluyla nostaljik, duygusal bir yolculuk yaratır. Anlatım, ses ve müzik gibi geliştirmeler, onu parkta görme çabasına değer kılar. Bu elemanlar, havai fişekler ve özel efektlerle (aydınlatma, yangın, lazerler ve projeksiyon) harmanlanırsa bu renk dünyası ziyarete büyülü bir final katar.

yilmazparlar@yahoo.com