Opel Frontera ile Otomobil Dünyasında Yeniden Doğuş-Yılmaz Parlar

 Opel Frontera ile Otomobil Dünyasında Yeniden Doğuş,

Opel'in modeli Frontera, modern tasarımıyla ve güçlü performansıyla karşımıza çıkıyor..



 Yenilikçi Tasarım: Opel Frontera, ikonik tasarım öğeleriyle modern bir yorum kazanıyor. Yeniden şekillendirilmiş ön ızgara, keskin hatları ve dinamik gövde yapısıyla dikkat çekiyor.

İleri Teknoloji: Frontera'nın iç mekânı, kullanıcı dostu teknolojiyle donatılmış. Akıllı multimedya sistemleri, güvenlik teknolojileri ve sürücü destek sistemleriyle donatılan araç, sürüşü daha keyifli hale getiriyor



Güçlü Performans: Yeniden tasarlanan motor seçenekleriyle Opel Frontera, yüksek performans ve verimlilik sunuyor. Gücünü teknolojinin en son yeniliklerinden alan Frontera, her yol koşulunda üstün bir sürüş deneyimi vadediyor.

Almanya  otomobil devlerinden Opel, Frontera modelini 14 mayaıs 2024 Salı günü Istanbul Marmara Sea, JW Marriott Hotelde, Opel CEO’su Florian Huettl, Tasarım Başkan Yardımcısı Mark Adams ve Ürün ve Fiyatlandırma Kıdemli Başkan Yardımcısı Tobias A. Gubitz’in de katılımıyla tanıtıldı.



Opel Frontera,  Yenilenen tasarımı ve gelişmiş özellikleriyle, araç tutkunlarını heyecanlandırmaya hazır bir şekilde yollara çıkmaya geliyor.

Güçlü motor seçenekleri, yenilenmiş iç mekanı ve teknolojik özellikleriyle Opel Frontera, macera dolu bir sürüş deneyimi sunacak

Yeni Frontera, geniş bagaj hacmi ve çeşitli motor seçenekleriyle dikkat çekiyor. Opel CEO'su Florian Huettl, markanın 125. yılını kutladıklarını ve Frontera'nın esnek özellikleri ve elektrikli motor seçeneğiyle yeni müşteri kitlesini hedeflediğini belirtti. Florian Huettl, “Müşterilerimize yenilikçi, pratik ve her şeyden önemlisi ulaşılabilir mobilite sunarak her zaman ileriye doğru yol aldığımız 125 yılı geride bıraktık. Yeni Opel Frontera da son derece esnek özellikleri, geniş iç hacmi ve elektrikli motor seçeneğiyle yeni müşteri gruplarının beğenisini kazanacak” dedi.

Yenilikçi özellikler arasında Intelli-Seats adı verilen konforlu koltuklar ve 48 volt teknolojisine sahip hibrit veya tam elektrikli güç seçenekleri bulunuyor.



Yeni Frontera, geniş iç mekanı, çarpıcı tasarımı ve kapsamlı teknolojik özellikleriyle farklı kullanıcı ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Frontera'nın modern tasarımı ve zengin donanım listesi, markanın Alman mühendisliği ve sürüş kalitesini bir araya getiriyor. Yenilikçi özellikler arasında öne çıkan "Intelli-Seats" adlı konforlu koltuklar ve çarpıcı tasarım detayları, yeni Frontera'nın karakterini vurguluyor.



Teknolojik açıdan da iddialı olan yeni Frontera, hibrit veya tamamen elektrikli güç seçenekleri sunarak çevre dostu bir sürüş deneyimi vaat ediyor. Bu güç seçenekleriyle Frontera, hem performans hem de çevre dostu bir seçenek sunuyor. Ayrıca kapsamlı donanım listesiyle farklı kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tasarlanmış.

Opel'in yenilikçi ve modern tasarım anlayışını yansıtan yeni Frontera, otomobil tutkunları için heyecan verici bir seçenek olarak öne çıkıyor.

yilmazparlar@yahoo.com

Vizyoner Lider Ümit Özdağ’ın Yolculuğu-Yılmaz Parlar

  Vizyoner Lider Ümit Özdağ’ın Yolculuğu

Türk siyaset sahnesinde milli değerlere bağlılığı ve vatan sevdasıyla öne çıkan lider Ümit Özdağ’ın yükselişi

Türkiye'nin geleceğine dair umutları yeşerten bir isim olarak tanınan, Zafer Partisi'nin kararlı ve vizyoner lideri Ümit Özdağ ile Merkez bina makamında söyleşi gerçekleştirdik.



Özdağ'ın liderliği, sadece politik arenada değil, aynı zamanda toplumsal değerlere olan derin bağlılığıyla da öne çıkıyor.

Vatan sevgisi ve milli birlik vurgusu, onun siyasi duruşunun temel taşları arasında yer alıyor.

Zorlu dönemlerde dahi, Özdağ'ın kararlılığı ve cesareti, milletin yanında olabileceğini gösteren Liderliğin tüm vasıflarını görmek mümkün.

Ümit Özdağ, Türkiye'nin geleceği için, Adalet, özgürlük ve demokrasi gibi temel değerler etrafında şekillenen politikası, geniş kesimden takdir topladığı gibi özellikle gençler arasında artan destek, Özdağ'ın milli duygulara hitap eden liderliğinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Zafer Partisi'nin başkanı olarak, Ümit Özdağ, ülkenin umudunu temsil ediyor. Vizyonu ve liderlik vasıflarıyla, Türkiye'yi daha güçlü ve müreffeh bir geleceğe taşıma hedefinde kararlı adımlarla ilerliyor.

Özdağ'ın siyasetteki varlığı, Türk milletinin ortak değerlerine olan bağlılığının bir ifadesi olarak kabul ediliyor. Onun liderliği, ülkenin birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürümesi için önemli bir kılavuz rolü üstleniyor.

Ümit Özdağ: Mülteciler Konusundaki Sınır Dışı Politikasıyla Dikkat Çekiyor

Türkiye'nin mülteci sorununa çözüm arayışında önemli bir figür olan Ümit Özdağ, cesur ve kararlı duruşuyla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Ortaya koyduğu mülteciler konusundaki sınır dışı etme politikasıyla, ülke gündemine perspektif getiren Özdağ, bu konudaki radikal çözümlerini iyi anlamak gerekiyor.

Özdağ'ın mülteciler konusundaki politikası, Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve güvenlik alanlarında yaşadığı zorlukları hafifletmeyi hedefliyor. Özdağ, sınır dışı edilmesi gereken mültecilerin belirlenmesi ve bu sürecin adil ve insani bir şekilde yürütülmesi şeklindeki politikası, Türkiye'nin kendi vatandaşlarının haklarını korumayı amaçlıyor.

Ümit Özdağ'ın önerdiği mültecilerin sınır dışı edilmesi politikası, ülkenin kaynaklarının daha etkin ve adil bir şekilde kullanılmasına olanak tanıyacak. Özdağ, sınır dışı edilecek mültecilerin başka ülkeler tarafından kabul edilmesi için uluslararası iş birliğinin önemine de vurgu yapıyor.

Özdağ'ın politikası, mültecilerin Türkiye'deki sosyal dokuya ve ekonomiye olan etkilerini minimize etmeyi ve ülkenin iç istikrarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu yaklaşım, Türkiye'nin mülteci kriziyle daha etkin bir şekilde başa çıkmasına ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarını korumasına katkı sağlayacak gibi görünüyor.

Ümit Özdağ'ın mülteciler konusundaki sınır dışı etme politikası, cesur ve radikal çözüm odaklı bir yaklaşımı temsil ediyor.

Türkiye-Suriye Sınırındaki  Hatay ilimiz Karabağ Benzeri etnik Gerginlik Senaryo olması Mümkün mü?

Hatay'daki mültecilerin çoğunluğu Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmalarına benzer bir senaryoya dönüşebilir mi?

Hatay'daki etnik ve dini çeşitlilik, Suriye'deki iç savaşın etkisiyle birlikte, Hatay'da yaşayan Türkler, Araplar, Türkmenler ve Kürtler arasında mülteciler artmış durumda.

Özellikle Suriye'den gelen mültecilerin bölgedeki demografik dengeleri değiştirmesi, bu gerginlikleri körükleyebilecek potansiyel faktörler arasında yer alabileceği uzmanlarca iddia ediliyor.

Bu çatışmaların, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmalarına benzer bir şekilde, etnik ve dini kimliklerin çatışmasıyla sonuçlanabileceği iddia ediliyor.

Türkiye'nin Suriye politikası da bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Türkiye'nin Suriye'deki çeşitli grupları desteklemesi ve düzenlenen, sınır ötesi operasyonlar bölgedeki gerginlikleri artırma potansiyeline sahip.

Ümit Özdağ, Türkiye'nin dönüşümünde ve gelişiminde önemli bir aktör olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor. Milli iradenin sesi olarak, vatan sevgisiyle dolu duruşuyla Türk siyasetine yön vermeye devam edecek gibi görünüyor.

yilmazparlar@yahoo.com

Kıbrıs Türk Kültür Derneği Güven Tazeledi

 Kıbrıs Türk Kültür Derneği Güven Tazeledi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin İstanbul’da bulunan Kültür Evi, zengin kültürel etkinliklerinden her zaman adından söz ettiriyor. Son genel kurulu, katılımcıların ilgi odağı oldu. Etkinlikte, geleneksel sergiler ve kültür etkinlikleriyle renklenen bir atmosfer oluşturuldu. Kültür Evi'nin Genel Kurulu, Yönetim Seçimi ve yeni projelerle dolu bir geleceğe işaret ediyor.



Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesinin  2022 yılı olağan genel  kurul toplantısı Nadide Sokak No:7 şişli adresin deki  dernek binasında  Gerçekleştirildi.

Genel Kurul açılış konuşması Dernek Başkanı Zehra Bilge Eray tarafindan yapıldı. Divan heyetinin seçimine geçildi.





Divan Başkanlığına Abdullah Ali Femir, Divan Başkan Yardımcılığına   Ömer Faruk Serim,  Divan Sekreterliğine, Cemile Başak ve Tamer Koç önerildi. Başka namzet olup olmadığı soruldu. Başka namzet olmadığından seçime geçildi. Adı geçen şahıslar oy birliği ile seçildiler. Divan Başkanı  imza kontrolü yaparak toplantı salonunda     üye olduğunu tesbit etti. Toplantı yeter sayısının var olduğunu  bildirdi. Divan Heyetine  Genel Kurul Tutanağını imza yetkisi verildi. Sırasıyla gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi.

Gündemin 3. Maddesi gereği : Saygı duruşu yapıldı.

Gündemin 4.Maddesi gereği: 2021-2023 yılı faaliyet raporu  dönem başkanı Zehra Bilge Eray tarafından okundu. Görüşülmesine geçildi leyhte ve aleyhte söz almak isteyen olup olmadığı Divan Başkanı tarafından soruldu. Söz alan olmadı ve 2022 yılı faaliyet raporu  oylanarak oy birliği ile ibra edildi.

Gündemin 5.Maddesi gereği: 2021-2023  yılı denetim  kurulu raporu  Abdullah Ali femir Tarafından okundu. Görüşüldü . leyhte veya aleyhte söz alan olup olmadığı soruldu. Söz alan olmadı 2022 yılı  Denetim kurulu oylanarak oy birliği ile ibra edildi.         


   

Gündemin 6. Maddesi gereği: 2021-2023 yılı  bilançosu  Abdullah  Ali Femir  tarafından  okundu  görüşüldü   müzakere edildi söz almak isteyen olup olmadığı soruldu. Söz alan olmadı. Oylandı oy birliği ile kabul edildi.

Gündemin 7. Maddesi gereği: 2021-2023  gelir gider tablosu Abdullah Ali Femir tarafından okundu görüşüldü. Söz almak isteyen olup olmadığı soruldu söz alan olmadı. Oylandı  ve oybirliği ile kabul edildi.

Gündemin 8. Maddesi gereği: 2023-2025  Çalışma  programı Zehra Bilge Eray tarafından okundu, görüşüldü. Leyhte ve aleyhte söz almak isteyen olup olmadığı sorudu. Söz alan olmadı. 2024 yılı Çalışma programı oylandı oy birliği ile kabul edildi.  



Gündemin 9. Maddesi gereği : 2023-2025 tahmini bütçesi Abdullah Ali Femir tarafından okundu. Görüşüldü  fasıllar arasında aktarma yetkisi  yönetim kuruluna verildi. Tahmini bütçe üzerinde söz alan olmadı. Tahmini bütçe oylandı oybirliği ile kabul edildi. 



Genel Kurul başında  Divan Başkanlığına verilen Önerge ile  gündemin 10.cu  Maddesindeki Yeni Dönem Yönetim  Kurulu Üyelerinin  ve 11. Maddesindeki Denetim Kurulu Üyelerinin  Verilen Listeye göre seçimlerinin  yapılmasının kabul edilip edilmediği soruldu. Oylandı. Oybirliği ile liste kabul edilerek oylandı. 

Gündemin 10. Maddesi gereği  2023-2025 Yeni Dönem Yönetim Kurulu Asil üyeleri:

1-Zehra Bilge Eray

2-Ertan Oktay

3-Özmen İkibiroğlu

4-İsmail Ziya Duyar

5-H.Cahit Kayıarslan

6-Hasan Taş

7-Uğur Özgöker


2023-2025  Yeni Dönem Yönetim Kurulu Yedek  Üyelikleri:

1-Ömer Faruk Serim

2-Cemile Kuşkucu

3-Işik Karlik

4-Cemile Başak

5-Gülen Özgür

6-Duru Malyali

7-Turgut Aril


Gündemin 11. Maddesi gereği:2023-2025  Yeni dönem  Denetim Kurulu Asil  üyeleri :

1-Ömür Konuk

2-Birsen Yeşilada

3-Muzaffer Başak


2023-2025  Yeni Dönem Denetim Kurulu Yedek Üyeleri

1-Cemil Nizam Atilla

2-Aytülün İkibiroğlu

3- Koray Yeşilada


Gündemin 12. Maddesi gereği: Dilek ve Temenniler Bölümüne geçildi. Üyelerimizden Erkan Manavoğlu söz aldı.  KKTC de günden güne artan mülteci nüfüsündan, devamlı olarak satılan topraklardan bahsetti  KKTC de yaklaşık 20 bin Rus vatandaşı, 15bin İsrailli nin yaşadığını  25000 dönümlük bir araziyi aldıklarından bahsetti. Kıbrısta  gençler kapana kısılmış hissiyle malını mülkünü satıp yurt dışına gidiyor. Bu durumun Türk halkı için iyi olmadığını toprak satışının yasaklanması için yetkililerin uyarılmasını söyledi.

Dr Özmen İkibiroğlu söz aldı. Derneğimizin üyelerinin yaşlandığından bahsetti geleceğin gençlerin katılımına bağlı olduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarımıza dernek etkinliklerine katılarak destek vermelerini, derneğin yaşatılmasının KKTC’nin geleceği için çok önemli olduğunu, mevcut genç üyelerimizin arkadaşlarını derneğe getirsinler dedi.



Hasan Taş söz aldı. Yabancıların toprak almasının sonlandırılmasını TV dedile getirdiğini söyledi. Kumar turizminin,  kara paranın önlenmesi gerekir, gelir kaynağı olarak görülmemelidir dedi.           

Genç üyelerden Tamer Koç ve Fatma Nur Ballı söz alarak gençlerin mutsuzluğundan bahisle anlatılanlara katıldıklarını  belirttiler.

Başka söz alan olmadı. Divan Başkanı katılanlara teşekkür ederek genel Kurulun sona erdiğini duyurdu.

yilmazparlar@yahoo.com   

Türkiye'de İş Dünyası Dergisi 3. Yılını Kutluyor-Yılmaz Parlar

  Türkiye'de İş Dünyası Dergisi 3. Yılını Kutluyor



İhlas Medya Grubu çatısı altında yayın yapan Türkiye’de İş Dünyası dergisi, İş Dünyasının Seçkin davetlilerin katlımıyla 3.yılını Pasta kesimiyle Four Seasons Bosphorus Hotelde görkemli bir şekilde kutladı.



İhlas Medya Grubu çatısı altında yayın yapan Türkiye’de İş Dünyası dergisi, üçüncü yılını büyük bir coşkuyla karşılıyor. Dergi, kuruluşundan bu yana sürdürülebilirlik, kadın hareketine destek ve yerel iş birlikleri gibi önemli konulara odaklanarak iş dünyasının gelişimine katkıda bulunuyor.



Derginin 2 yıllık geçmişinde savunma sanayii, tekstil, hazır giyim, gıda, turizm gibi sektörlerde Türkiye'nin ilerleme kaydettiği noktaları uzman görüşleri ve güncel rakamlarla aktarıyor. Her sayısı farklı temalarla çıkan dergi, okurlarının fikirlerine değer vererek interaktif bir yayıncılık anlayışı benimsiyor.



Yıl dönümü etkinliği, İstanbul Valisi Davut Gül, İhlas Medya Grup Başkanı Aslıhan Ören, iş dünyasının önde gelen isimlerinin katılımıyla gerçekleşti. Davut Gül, Türkiye’de İş Dünyası’na başarılar dilerken, İhlas Medya Grup Başkanı Aslıhan Ören detaycılığın başarıdaki önemine vurgu yaparak büyük bir heyecanla üçüncü yılına "merhaba" dediklerini belirtti.



Derginin Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak, özellikle kadın girişimciliğine odaklandıklarını ve sektöre katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtirken, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, derginin ülkemize değer kattığını ve üretim yapmanın varlığı korumanın önemli bir koşulu olduğunu ifade etti.



İstanbul Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz ise Türkiye’de İş Dünyası dergisinin kadın emeğine ve detaycılığa borçlu olduğu başarısını vurgulayarak, dergi ekibine başarılar diledi. Türkiye’de İş Dünyası dergisi, yeni yılını kutlarken, iş dünyasının önde gelen isimleriyle bir araya gelerek sektörel başarıları ve gelecek hedefleri hakkında değerli görüşler paylaştı.




yilmazparlar@yahoo.com

Antalya Turizm Fuarda Yine Yoksunuz Belediye Başkanı-Yılmaz Parlar

  Antalya Turizm  Fuarda Yine Yoksunuz Belediye Başkanı

Antalya Turizm Fuarı, Selçuk Meral’ın Kurucusu olduğu GM Center tarafından 26-27 Ekim 2023 tarihleri arasında 5.ncisi düzenlendİ.

Ancak gözler yeterli protokolun katılımını göremedi. 





Sürekli olarak düzenlenen ticaret fuarlarının şehirlerin markaları üzerindeki etkisi yadsınamaz

Öncedende yazdığımız gibi Fuarlar, ülkenin ekonomik faaliyetinde çok önemli bir rol oynarlar.

Protokolun ilgisi yoğun olduğu takdirde fuara çok daha değer katar.

Şehri, Güçlendirme. Ekonomik canlılık. Sosyal ilerleme. Çevresel sürdürülebilirlik. Bu dört ilke sertifikasına, turizmin alternatifi fuarlar, kongreler rehberlik eder. 

26-27 Ekim 2023 tarihleri arasında gerçekleşen ve çok başarılı  Antalya Turizm Fuarın açılış protokolunda Antalya Büyük Şehir Belediye Başkanı yok. Belediye Başkan yardımcıları yok. Antalya İlçe Belediye Başkanları yok. Büyük şehir Belediye Genel sekreter Yardımcısı  var. Ayrıca sektör içinden gelmesine rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yok. Programda protokol konuşmalarında geldiği takdirde parantez içinde yazılı değilse teyit edilmiş algısını taşıyoruz.



Bu kadar mı önemsemiyorsunuz fuarı.. 

Bir yıl önceden, aylar önceden gerçekleşecek tarihi belli olan fuara zaman ayrılabilir düşüncesindeyiz. Çocuğunuzun nişanı ve Düğünü gibi görmelisiniz fuarları… Çocuğunuzu sevmiyorsanız zaten katılmazsınız, ne maddi nede manevi yardım yapmazsınız.

Fuarlar sayesinde şehirler ticaret merkezleri haline geldi ve dünyanın farklı şehirlerine pek çok zenginlik getirdi.

Fuarlar Kongreler, Turizm açısından, geçici ve kalıcı istihdam olanakları sağlar, kültür alışverişini teşvik eder ve barışı geliştirir.  

Neden Katılmazsınız?

Ticaret fuarları çok güçlü bir pazarlama ortamıdır. Binlerce uluslararası alıcı ve satıcıyı kısa sürede tek bir yerde bir araya getirmektedir.

En son trendleri ve yenilikleri sizlerinde şahsen görme fırsatınız, şansınız var. Akıllı şehir için istifade edecekleriniz var. Turizm oyuncularıyla bire bir görüşmeyle eksikleri, aksaklıkları, fırsatları görme şansına ve çalışmaları dahada verimli hale getirmeye yönelik avantajlarınız var.  

Aslında, turizm sadece belirli bir kişiyi istifade ettirmekle kalmaz, bütün bir topluluk sayısız avantaj elde eder.  

Başlangıç ​​olarak, çok sayıda ülke, turizmden çekici miktarda zenginlik yaratabileceğinden, dikkate değer ve inanılmaz turizm alanını tanıtmak için etkin bir şekilde çalışıyor. Bu fuarlarda Konaklama, Otelcilik, Seyahat, Teknoloji, İnsan Kaynakları, Taşeron, Ulaşım, Lojistik, Sağlık, Kongre, Toplantı, Etkinlik, Spor gibi turizmin temel direklerinden ortam sağlamaktadır. 


Turizm sektörü GSYİH kazançlarına önemli ölçüde katkıda bulunur, seyahat işlerinden elde edilen servet, alt yapı tesislerinin iyileştirilmesi için kullanılabilir ve bu da yaşam standartlarını yükseltebilecektir.

Benzer şekilde, yerel ürünler üne kavuşur, sonuç olarak, yerel toplumlar çarpıcı işlere sahip olurlar ve geçimlerini arttırırlar, ayrıca farklı kültür ve  geleneklere sahip insanlar arasında yaratılan ilişkiler önem kazanır.

Öte yandan, turizmin etkili sonuçları birey için son derece faydalıdır. Turizm sektörü çok sayıda işsizi barındırmaktadır, bu nedenle suç oranında azalma görülmektedir. Ayrıca, kişi etkili iletişim yollarını öğrenme fırsatı bulur, güven seviyelerini ve farklı dilleri öğrenmenin önemini anlama şanslarını arttırır.

Özetlemek gerekirse, turizm hem bir kişi hem de tüm toplum için gerçekten refah ve övgüye değer faydalar sağlar. Şehriniz için çok basitce özetlenen aslında çok fayda sağlıyan bu turizm alternatifi fuar kongrelere protokol olarak katılmanız daha da çok ilgiyi artırır İlçe, şehir dolayısıyla Ülke sosyal, ekonomik kültürel yararlar sağlar.

yilmazparlar@yahoo.com


ATA Parti Türk Devletleri Birliğini Kuracak-Yılmaz Parlar

 ATA Parti Türk Devletleri Birliğini Kuracak

ATA Parti Genel Başkanı Namık kemal Zeybek ile Türk Devletleri Birliğini kurma kararlılığı hakkında söyleşi gerçekleştirdik.



Türk Devletleri Birliği daha önceden konsey vardı. Teşkilat ismine dönüştü. Ben birçok toplantılarına katıldım. Herkese artan bir istekle aslında bir birlik istiyorlar. Siz bunu yapmak istiyorsunuz. Evet. Ve şu anda tabii yedi üye gibi gözüküyor. Dördü biliyorsunuz kurucu. Üçü de gözlemci olarak daha sonra Türkmenistan'da dahil olmuş oldu. Fakat siz 16  galiba değil mi? Türk devletini bir araya getirmek arzusu içerisindesiniz.?

“16 sayısı çoğalır da, şimdi şöyle söyleyelim. Aşk olmayınca meşk olmaz diye güzel bir söz vardır.

Yani bu işin çözülmesi için önce Türkiye'yi yönetenlerin gerçekten Türk Devletler Birliğine inanmaları lazım. Inanç şart.”

Evet. Bu çok önemli.

“Geçmişte ben bu konularla ilgili çalıştım

Kültür Bakanı olduğum dönemde… Kültür Bakanı oldum. Evet. O dönemde daha Sovyetler Birliği dağılmadan önce Sovyetler Birliği zamanında, Sovyetler Birliği'ne bağlı olan Türk cumhuriyetlerine ve Türk ülkelerine Ben gitdim. Azerbaycan’la ilişkileri başlattım. 1990 yılında yine o yıl Kazakistan’la, Kırgızistan’la, Türkmenistan’la ilişkileri başlattım. Anlaşmalar yaptım. Ben, yani bu iş için söylemlerden eyleme geçtim. 

Evet. O dönemde çok eleştiri aldım. Yani kendi partimin içinden bile beni eleştirenler oldu. Hatta bakanlardan eleştiren oldu. Niye gidip duruyorsun falan diye. Ne yazık ki. Yani isim, şimdi isim vermeyeyim.

Ben Anavatan’daydım, Anavatan, Bakanı beni eleştirdi. Bakanlar Kurulu'nda. Tabii ki beni eleştiren cevabını uygun şekilde alır. Ama eleştirdi.

Mecliste o zamanki sol partinin işte kendilerine sol diyen, ne solu yani. Sol, sağ diye bir şey yok da… Ama öyle diyen partinin sonradan kültür Bakanı olan milletvekili, Sayın Bakan, işte neden oralara gidip duruyorsunuz filan dedi.

Ama sonra ilk gittiği yer, Türkmenistan oldu. Çünkü ben Türkmenistan'la anlaşma yapmıştım.

Dolayısıyla, ben Bakan olsam ben gidecektim. Olmayınca yine bir milletvekili Sayın Bakan siz eski siyasi partinizin görüşlerinin tesiri altında beni MHP'li olduğumu ima ediyor eski. Niye Orta Asya Cumhuriyetlerine gidip duruyorsunuz? Bizi Turan maceralarına sürükleyeceksiniz. Yani çok cahilce sözler.. Bu ülkede yaygınlaşmıştır.

Ondan sonra ben de ona cevap verirken dedim ki değerli milletvekili tabii Bakanlar eleştirilere cevap veriyorlar mecliste. Ben de çoktandır, izinli olarak gidiyorum. Sizin için de problem yok demektir. Arkadaşımızın sosyalist olduğunu ima o da güldü, herkes de güldü. Alkışladılar filan. Ama şu, Bakanken başlattım bu işi..

Sonra bakanlıktan ayrılıp yani Anavatan’da liberaller kazanınca ben ayrıldım. Çünkü Anavatan Koalisyon'du. Ben milliyetçilerin temsilcisiydim. Liberaller vardı. Muhafazakarlar vardı..

Dolayısıyla liberal bir arkadaşımız Mesut Yılmaz kazanınca ben onunla yürüyemeyeceğim, görüşüyle ayrıldım. Efendim ondan sonra o dönem Başbakan olan Süleyman Demirel'in davetiyle ve adını da ben koydum. Beni dedim Büyük Elçi yapın. Başdanışman yapın.

Türk devletlerinin koordinasyonuyla ilgili görevlendirin. Yaz getir imzalayacağım dedi..

Yazdım kendime Bakanlar üstü yetki verdim. İmzaladı ve Bakanlar üstü görev yaptım. 1992 ve 1993 İki yıl Türkiye fırtına gibi esti. Yapılacak ne varsa ne mümkünse yaptık. Ne iş, uzun iş, anlatırım… Ama ne varsa ve ne mümkünse yaptım.

Sonra Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı olunca tabii Cumhurbaşkanlığı o zamanlar yetkileri yoktu. Başbakan olan Tansu Çiller'in de, Türk cumhuriyetleri ve Türk dünyası ve Türklükle ilgisi yoktur.

Dolayısıyla o dönemde Batı Türkiye'nin önüne bir Avrupa Birliği'ne giriş süreci havucu koydu. Ve Türkiye 1994 den başlayarak Türk Cumhuriyetlerine sırtını döndü…

Orada büyük bir düş kırıklığına yol açıldı. Sonra gelen iktidarlar döneminde de Türk cumhuriyetlerle ilişkiler sıradanlaştı. Bir amaca yönelik değil. Sıradan. Yani Mozanbik’le, şununla bununla neyse işte Türk cumhuriyetlerinde de o…

Fakat bu arada Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Bey orada Türk cumhuriyetlerinde Türklük bilincinde yöneticiler birlik bilincinde yöneticiler oldu..

Bunlardan birincisi de Nursultan Nazarbayev’dir . Kazakistan eski cumhurbaşkanı. Şimdi de Tonguç Elbasıdır.. Tonguç Başkan ve ikinci başkan diye hala bir rütbesi olan kişi. Belli yetkililerde olan kişi. 2009 yılında bizim başlattığımız yani Süleyman Demirel döneminde başlattığımız, Türk Cumhurbaşkanları zirve. Doruk Toplantısı'nda bir teklifle geldi.

Teklif Türk'ü devletleri Konseyi kuralım şeklindeydi. Ayrıntısı bu konseyin İstanbul'da bir genel sekreterliği olsun.

Azerbaycan'da bir ortak parlamentosu olsun, Kazakistan'da da bir ortak, Bilim Akademisi olsun. Ben orada kurdum dedi. Onu da buraya veriyorum dedi ve gerçekten Bilim Akademisi hala oraya bağımlı. Böylece o dönem Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, Abdullah Gül'ün, Recep Tayyip Erdoğan çizgisinden bir farkı vardır. Ikisi de İslamcı olmakla birlikte biri milli görüş çizgisinden olduğu için ümmetçilik tarafı. Çok baskındır. Abdullah Gül ise büyük doğu çizgisinden geldiği için onlar da birazcık Türklük de vardır..”

Şeklinde ATA Parti Genel Başkanı Namık kemal Zeybek geniş bir ufuk turu attırdı. Konsey ve Teşkilat gibi  zayıf birleşimler değil ekonomi ağırlıklı Türk Devletler Birliğini kuracağız..Dedi

yilmazparlar@yahoo.com

Kredi Maliyeti Neden Yüksek-Yılmaz Parlar

 Kredi Maliyeti Neden Yüksek

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurul  Başkanı Şekip Avdagiç 10 Ağustos 2023 Perşembe günü gerçekleşen İTO Meclis Toplantısında kredi maliyeti’nin yükselmesi hakkında; “Bazı bankaların, ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi anons edilenden daha pahalı hale getirdiklerini görüyoruz” dedi

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’den bazı ana başlıklar;



Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi

Türkiye’nin kredi temerrüt riskini ifade eden CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge



Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını

Enflasyonla mücadelenin başlatıldığı bu süreçte uygulanacak para ve maliye politikasının, üretim-istihdam-ihracat sacayağı ile uyumunun önem taşıması.

Enflasyonla mücadelede “gıda” başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerektiği.



Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladı.

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’, Ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi yüksetmesi üzerine piyasanın işleyişini bozan bu türden suistimallere fırsat verilmemesi ve hızla caydırıcı tedbirlere başvurulması gerektiğini aktardı. “Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”dedi

Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını ve  gelişmeyi önemli bulduklarını belirten Avdagiç, bununla birlikte bazı bankaların kredi maliyetini aşırı pahalı hale getiren uygulamalara yöneldiklerini ilgili makamlara ilrtdiklerini dile getirdi



Hükümetin enflasyonla mücadeleyi öne alan, ihracat ve üretimi destekleyen yaklaşımının, reel sektörün beklentileri ile örtüştüğünü söylyen Avdagiç, “Biz de bu iki hususun birlikte götürülmesini arzu ettiğimizi dile getirdik. Ama aynı zamanda şu anda çok yoğun şekilde yaşadığımız finansmana erişim başta olmak üzere beklentilerimizi ekonomi yönetimi ile paylaştık. Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüm noktasında olduğunu, bu dönemde enflasyonla mücadeleyi, tüm ülke olarak topyekün şekilde sürdürmek gerektiğini vurgulayan Başkan Avdagiç"Bu mücadelede kısa dönemli olarak elbette bazı sıkıntılar yaşanacaktır. Ancak kararlı, etkili ve doğru yöntemlerle verilen bir mücadele, başarının temel anahtarı olacaktır.

Şok tedbirler uygularken, -zaman zaman bunlara ihtiyaç olabilir- olası yan etkileri dikkatle izlemeli ve gereken tedbirleri süratle alma yoluna gitmeliyiz" sözlerine TCMB’nin gerek enflasyonla mücadeleye yönelik sergilediği kararlılığın, gerekse de faiz politikasındaki rasyonel tutumunun uluslararası finans çevrelerinde de karşılık bulmasının memnuniyet verici olduğunu ilave etdi

CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge olduğunu, CDS’in gerilemesinin yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik risk algılarını ve dış borçlanma maliyetini önemli ölçüde aşağı çekeceğini, söyleyen Başkan Avdagiç"Umuyoruz ki, kısa sürede yabancı yatırımcı girişlerinde bir hızlanma göreceğiz" dedi.



Avdagiç, enflasyonla mücadelede Gıda başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerekçe olarakda Dünyanın 10 büyük tarım üreticisinden biri olan Türkiye'nin bu seviyedeki gıda enflasyonunu hak etmediğini, Bu sorunun süratle masaya yatırılması, gıda enflasyonunu besleyen unsurların acilen kaldırılması zaruriyetini bildirirken  “İTO olarak temmuz ayındaki gıda enflasyonunu yüzde 8.61 olarak ölçtük. Oysa temmuz, geleneksel olarak meyve-sebzedeki yaz ucuzluğunun etkisiyle enflasyonun eksi olarak kayıtlara geçtiği bir aydır. Yazın ortasında yüzde 10’lara yaklaşan gıda enflasyonunu tetikleyen unsurları analiz edip gerekli önlemleri almak durumundayız." Şeklinde önlem alınmasına dikkat çrkdi

Gıdanın dünya genelinde ‘stratejik’ sektör olarak tanımlandığını, savunma sanayisinin bile önünde görüldüğünü kaydeden Şekib Avdagiç, "Yapılan araştırmalara göre Türk çiftçisinin yaş ortalaması 55’e yükseldi. Böyle gidersek, bu nesil, tarım üretimi yapan neredeyse son nesil olacak. Tarımda genç kalmadı; bu gerçekten sürdürülebilir bir durum değil. Dolayısıyla hiç zaman kaybetmeden, çiftçiliği ve tarımı gençlerimizin gündemine sokmalıyız. Gençlerimizi, çiftçilerimizi toprakla barıştırmalı, kentten köye göçün yolunu açmalıyız. Türkiye mevcut yapılanlara ilave olarak, bugünden tarım için daha güçlü bir kurgu ve strateji yaparsa, uzun yıllar bunun karşılığını alacaktır. Buna kesinlikle inanıyoruz" dedi

Toplantı Üyelerin Komiteleri hakkında isteklerini, sorunlarını açıklamasıyla devam etdi. Başkan Avdagiç üyelerin sorunlarına açıklık getirdi birer birer cevapladı.

yilmazparlar@yahoo.com